19. Ceza Dairesi 2019/29105 E. , 2021/801 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."un 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1. maddesi gereğince 20.355,88 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/553 esas, 2017/733 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığı tarafından 5941 sayılı Kanun"un 5/1. fıkra 2. cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine oluşan tereddüdün giderilmesi talebi üzerine, cezanın infazının aynen devamına ilişkin Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14/08/2018 tarihli ve 2017/553 esas, 2017/733 sayılı ek kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 22.04.2019 gün ve 3352 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.05.2019 gün ve KYB. 2019/45518 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, “...çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından...” şeklindeki ibarenin iptal edildiği,
Her ne kadar 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilmiş ise de; söz konusu iptal kararının sanık lehine bir durum ortaya çıkardığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesinde, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığın hukuki durumun yeniden değerlendirilerek lehe olan, söz konusu iptal kararı sonrası yürürlük kazanan 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yer alan, "(Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz." hükmü gereğince sanık lehine bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14/08/2018 tarihli ve 2017/553 esas, 2017/733 sayılı ek kararının CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre;Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/553 esas, 2017/733 sayılı gerekçeli kararının HÜKÜM kısmının 1.paragrafındaki; "...Çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, keşide tarihine göre kanuni ibraz tarihinden şikayet tarihine kadar 3095 sk göre işleyen ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama gideri toplamı olan 20.355,88 TL. Adli Para Cezası ile CEZALANDIRILMASINA,.." ibaresinin hükümden ÇIKARTILARAK yerine;
"...5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesi gereği sanığın 5 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, verilen adli para cezasının TCK"nin 52/2. maddesi gereği, sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak, günlüğü 100 TL"den paraya çevrilmesiyle 2.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, Çek Kanunu"nun 5. maddesine göre verilecek ceza, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmayacağından sanığın neticeten 18.590 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına,
Sanığın ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bu cezanın her ay eşit miktarda taksitler halinde ve toplamda 24 taksitte ödenmesine,..." ibaresinin eklenmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün geri kalan kısımlarının aynen korunmasına ve bu şekilde infazına, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.