16. Hukuk Dairesi 2015/17739 E. , 2017/8208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 660 parsel sayılı 691,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4009 ada 1 parsel numarasıyla ve 681,59 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar ... ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 953 parsel sayılı 425,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 4009 ada 2 parsel numarasıyla ve 421,16 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 4009 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ise, davacı taşınmazındaki eksilmenin kısmen davacıya ait taşınmaza komşu tescil harici yoldan ileri geldiğinin teknik bilirkişi raporunda belirtilmesi üzerine Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 4009 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitlerinin iptali ile ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 5,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın 4009 ada 2 parselden ayrılarak 4009 ada 1 parsele ilave edilmesine, buna göre 4009 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 686,59 metrekare, 4009 ada 2 parselin ise 420,21 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tesciline, ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 4,05 metrekare yüzölçümündeki kısım yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, davacı tarafından uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 4009 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin taşınmazın sınırında bulunan 4009 ada 2 parselden kaynaklandığı iddiasına dayanılarak askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesi"ne dava açılmış, yargılama sırasında ise eksikliğin kısmen komşu tescil harici yoldan ileri geldiğinin teknik bilirkişi raporunda belirtilmesi üzerine Hazine de davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, temyize konu edilen ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden bu kısmın tescil harici yol olarak bırakılan kısımda kaldığı ve bu bölüme ilişkin tutanak düzenlenmediği gerekçe gösterilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Ne var ki; uygulama kadastrosu ile çekişmeli taşınmazın sınırlarının belirlenmesi sırasında yapılan teknik hataların düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Somut olayda tescil harici bırakılan bir yer hakkında açılan dava söz konusu olmayıp; tesis kadastrosu sırasında kendi taşınmazları içerisinde ölçülen bir bölümün; 22/a uygulaması ile yola terk edildiği iddiasında bulunulduğu sabittir. Daha açık bir ifade ile, 22/a uygulamasının hatalı olması nedeniyle taşınmazın bir bölümünün yolda bırakıldığı iddiasına dayanılmakta olup evveliyatında hakkında tutanak düzenlenip tapuya bağlanmış bir taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında yanlış ölçülmesi nedeni ile bir bölümün tespit harici yolda bırakıldığı iddiasına dayanılmaktadır. Uygulama tespiti sırasında belirlenen sınırların yanlış olduğunu iddia eden davacının, uygulama tespitinin yanlış yapıldığı ve taşınmazının bir bölümünün hakkında tutanak düzenlenmeyen alanda bırakıldığını iddia etmesi halinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümlerine ilişkin talepler yönünden de uygulama kadastrosunu denetleyerek sınırın tespitinde yanlışlık varsa, sınırları düzeltecek şekilde karar verme görevi Kadastro Mahkemesine aittir. Hukuk Genel Kurulu’nun 22.03.2017 tarih, 2017/16-470 Esas ve 2017/544 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca, mahkemece fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkında da işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, bu bölüm yönünden görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 29.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.