23. Hukuk Dairesi 2013/9073 E. , 2014/2826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2013/402-2013/392
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlunun taşınmazının satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin alacağına üçüncü sırada, şikayet olunanın alacağına ise ikinci sırada yer verildiğini, her ne kadar şikayet olunan iki yıllık sürede satış talep etmiş ise de satış avansı olarak sadece 500,00 TL yatırdığını, bu miktarın 300,00 TL"lik kısmının kıymet takdiri masraflarına harcandığını, taşınmaz satışı için gereken tutarın dosyaya yatırılarak satış işlemlerine başlanmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile müvekkili alacağının ikinci sırada olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan yargılama sonucunda; şikayet olunanın haciz tarihinden itibaren iki yıllık yasal süre içerisinde satış istediği, masraf avansının eksik yatırılmasının haczin düşmesine ve dolayısıyla alacağın sıra cetvelinden çıkarılmasına sebep olmayacağı, bu itibarla şikayetin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. ve 1982 Anayasası"nın 36. maddelerinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir.
İİK"nın 18/3. maddesinde " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldâr olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. Şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Somut olayda, şikayet tarihinde yürürlükte olan HMK"nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, taraf teşkilinin sağlanması, İİK"nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, şikayet olunana tebligat yapılmaksızın ve duruşmasız olarak evrak üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olması karşısında, bu yanlışlıklar sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.