20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5309 Karar No: 2017/9831
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5309 Esas 2017/9831 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/5309 E. , 2017/9831 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Hükmün davalılar ... ve ...’a tebliğine dair belgeler üzerinde yapılan incelemede; tebligatın usûlüne uygun olarak yapılmadığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyle her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” ve 21. maddesinde; aynen, “kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz ve tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa, keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. (Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./5.mad.) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” denilmiştir. Bu nedenle; hüküm davalılara Tebligat Kanunu ve tebligat esaslarını düzenleyen mevzuatta düzenlenen yönteme uygun şekilde tebliğ edilip, temyiz için gerekli sürenin beklenmesi, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın YEREL MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE 22/11/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.