19. Ceza Dairesi 2019/29858 E. , 2021/800 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."ın, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5. maddesi gereğince 50.713,44 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/535 esas, 2017/750 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 5/1. fıkra 2. cümlesinin iptal edilmesi üzerine, yeni yasal durumun sanık lehine olduğundan bahisle infazın durdurulup durdurulmayacağına ilişkin karar verilmesine yönelik Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin reddi ile sanık hakkında verilen cezanın infazının devamına ilişkin Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14/08/2018 tarihli ve 2017/535 esas, 2017/750 sayılı ek kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 22.04.2019 gün ve 3354 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2019 gün ve KYB. 2019/46088 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1- Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 18/06/2018 tarihli ve 2018/3098 esas, 2018/7281 karar sayılı ilamında " 10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/07/2017 tarihli ve 2016/191 esas 2017/131 sayılı kararı ile 5941 sayılı Kanun"un 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” şeklindeki ibarenin iptal edilmiş olması karşısında, sanık hakkında bankanın sorumlu olduğu miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan çek bedelleri kadar adli para cezalarına hükmedilmesi gerekirken, çek bedellerinin karşılıksız kalan miktarları üzerine ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama gideri toplamları da eklenmek suretiyle fazladan adli para cezasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu" şeklinde belirtildiği üzere, sanık hakkında bankanın kanunen ödemekle yükümlü oldugu miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan çek bedeli kadar adlî para cezasına hükmedilmesi gerektiği, Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli kararı ile sanığın neticeten 50.713,44 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair karar verilen somut olayda, dava konusu çek bedelinin 50.000,00 Türk lirası, bankanın sorumlu olduğu miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan kısmın ise 48.590,00 Türk lirası olduğu gözetilmeden, karşılıksız kalan çek bedeline ticarî temerrüt faizi, takip ve yargılama giderleri toplamları da eklenmek suretiyle sanığın cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2- 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5. maddesinde, “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz.” ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun"un 52/1 ve 2. fıkrasında ise, “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir”, “En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” hükümlerinin yer aldığı, buna göre adlî para cezasının anılan hükümler nazara alınmak suretiyle öncelikle gün olarak tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği her iki nedenle de yerinde görüldüğünden, Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14/08/2018 tarihli ve 2017/535 esas, 2017/750 sayılı ek kararının CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre; Mersin 4. İcra Ceza Mahkemesinin 19/09/2017 tarihli ve 2017/535 esas, 2017/750 sayılı gerekçeli kararının HÜKÜM kısmının 1.paragrafındaki; "...Çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, keşide tarihine göre kanuni ibraz tarihinden şikayet tarihine kadar 3095 sk göre işleyen ticari temerrüt faizi, takip ve yargılama gideri toplamı olan 50.713,44 TL. Adli Para Cezası ile CEZALANDIRILMASINA,.." ibaresinin hükümden ÇIKARTILARAK yerine;
"...5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesi gereği sanığın 5 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, verilen adli para cezasının TCK"nin 52/2. maddesi gereği, sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak, günlüğü 100 TL"den paraya çevrilmesiyle 2.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, Çek Kanunu"nun 5. maddesine göre verilecek ceza, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmayacağından sanığın neticeten 48.590 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına,
Sanığın ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bu cezanın her ay eşit miktarda taksitler halinde ve toplamda 24 taksitte ödenmesine,..." ibaresinin eklenmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün geri kalan kısımlarının aynen korunmasına ve bu şekilde infazına, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.