
Esas No: 2018/2264
Karar No: 2019/4804
Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2264 Esas 2019/4804 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının borçlu sıfatıyla icra takibine konu senetteki imzasının ... İcra Hukuk Mahkemesi"nde 2009/101 E. sayılı borca ve imzaya itiraz davasında davacının eli ürünü olduğuna dair bilirkişi tarafından rapor tanzim edildiğini, iş bu davanın müracaata kaldığını, senetteki borçlu imzasının davacıya ait olduğu kabul edilmemekle birlikte, senetteki imza davacıya ait olsa dahi, senedin diğer kısımlarının sonradan doldurulduğunu, senette malen kaydı bulunduğu halde davacı ile davalılar arasında senet tanzim tarihi itibariyle hiçbir alış veriş yapılmadığını, senedin mal karşılığı verilmediğinin davalı şirket defterleri incelendiğinde anlaşılacağını, senet altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının davacının imza örnekleri alınarak yeniden bilirkişi incelemesi ile saptanması gerektiğini belirterek, dava konusu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, 13.12.2011 tarihli duruşmada tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini, davacının iddialarını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğini ileri sürmüştür
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın, menfi tespit davası olduğu, bilirkişi incelemesi sonucunda, davaya konu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun saptandığı, takibe konu senet altındaki imzanın davacıya ait olması karşısında ispat yükünün davacıya düştüğü, senede bağlanmış her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikteki hukuki işlemlerin kesin delil ile ispatı gerektiği, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafın takibe konu senet nedeni ile borçlu olmadığını ve senet üzerindeki malen kaydına göre mal almadığını ve senedin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delil ile ispat edemediği, davacı tarafın ticari defterlerin incelenmesi talebinin de, davacının tacir olmaması ve davalı ..."ün ciro yoluyla senedi devralan olması nedenleriyle yerinde görülmediği, davacı tarafın davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin, 25/04/2016 tarih, 2015/18230 esas, 2016/7415 karar sayılı ilamında, davacı bedelsizlik iddiasına da dayanmış ve delil listesinde açıkca yemin deliline dayandığını da bildirmiştir. Mahkemece iddia yazılı delillerle kanıtlanamadığından son delil olarak yemin deliline dayanıp dayanmadığı kendisine hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacıya yemin delili hatırlatılmış, davacının yemin deliline dayanması ve davalı tarafın yemini kabul edip mahkemenin huzurunda yemin etmesi karşısında kesin delil niteliğindeki yemin delili de nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk kararda Dairemizin 25/04/2016 tarihli, 2015/18230 esas, 2016/7415 karar sayılı bozma ilamında davacının bedelsizlik iddiasına dayandığı ve delilleri arasında yemin deliline açıkça yer verildiği, bildirdiği iddianın yazılı delillerle ispatlanamadığından son delil olarak yemin deliline dayanıp dayanmadığının kendisine hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir,
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ancak bozma ilamı gereği yerine getirilmemiştir. Davaya konu bonoda davacı keşideci, davalılardan ... Tar. Tic. Ltd. Şti. lehtar, diğer davalı ise ciranta konumundadır. Menfi tespit davalarında önce borçlunun alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığının ispatı gerekir, borçlu kişi borçlu bulunmadığını, bundan sonra 3. kişi hamilin senedin bedelsiz olduğunu bilerek iktisap ettiğini ve kötü niyetli olduğunu her türlü delille ispatlayabilir. Mahkemece davaya konu bonoda lehtar olan ... Tar. Tic. Ltd. Şti.’ ne yemin davetiyesi ve yemin metni tebliği ile şirket yetkilisine usulüne uygun yemin yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece 3. kişi hamile yemin yaptırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.