Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5436
Karar No: 2017/6781
Karar Tarihi: 27.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/5436 Esas 2017/6781 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/5436 E.  ,  2017/6781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-alacak davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... Yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olup duruşma istemi değerden reddedilerek Tetkik Hâkimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı; mirasbırakanları ...ın maliki olduğu 1515 parsel sayılı taşınmazın iptaline karar verilen ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2002/1330 Esas sayılı veraset ilamı ile davalılar tarafından tapuda adlarına intikalin sağlandığını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/654 Esas sayılı dosyasında anılan veraset ilamının iptaline karar verilerek davacının da mirasçı olduğunu belirtir şekilde yeniden veraset belgesi düzenlendiğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/617 Esas sayılı dosyasında da; 1515 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile Samiye mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verildiğini, anılan karar henüz tebliğ aşamasında iken bu kez davalılardan ..."ün başvurusu üzerine taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati tedbirin mahkemece kaldırıldığını ve taşınmazın davalılarca ..."a satış suretiyle devredildiğini, kötüniyetli olarak davalılarca taşınmazın davacıdan kaçırıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL.nın Latife Çakal, ..., ..., ... ve ..."den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ... davayı kabul etmişler, davalı ... iyiniyetli olduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ...’in iyiniyetli olmadığının ispatlanamadığı gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden tescil isteğinin reddine, alacak isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1515 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 15.03.2004 tarihinde davalılar adına veraseten intikal ettiği, 18.01.2011 tarihinde de davalılar adına vekaleten ... tarafından davalı ...’a satış yoluyla devredildiği anlaşılmaktadır.
    Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
    Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK"nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.
    Bu nedenle, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Nitekim bu görüşten hareketle, "kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı” ilkeleri 8.11.1991 tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İçtdihadı Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.
    Somut olaya gelince, mirasbırakan ...’nin 19.08.1982 tarihinde ölümü üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 11.12.2002 tarihli 2002/1330 Esas sayılı veraset ilamı ile kızları olan davalıların mirasçı olarak tespit edildikleri, davalıların bu veraset ilamına dayalı olarak 15.03.2004 tarihinde dava konusu 1515 parsel sayılı taşınmazın intikalini adlarına yaptırdıkları, bunun üzerine davacı ... tarafından açılan verasetin iptali davası sonucu ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/654 Esas sayılı dosyası ile davacının da mirasçı olduğuna karar verildiği, daha sonra davacı ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/617 Esas sayılı dosyası ile 1515 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile Samiye mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verildiği, anılan karar henüz tebliğ aşamasında iken davalılardan ..."ün 17.01.2011 tarihli talebi üzerine taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati tedbirin aynı tarihte mahkemece kaldırıldığı ve çekişme konusu taşınmazın 18.01.2011 tarihinde davalılar adına vekaleten ... tarafından davalı ...’a satış yoluyla devredildiği anlaşılmaktadır.
    Davalı ...’in tapu sicilindeki kayda güvenerek iyiniyetle taşınmazı iktisap etmesi durumunda Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinde öngörülen koruyuculuktan yararlanacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıdaki ilkeleri kapsadığını ve hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hâl böyle olunca, davalı ...’in yönünden yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırmanın yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi