20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5609 Karar No: 2017/9827 Karar Tarihi: 22.11.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5609 Esas 2017/9827 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/5609 E. , 2017/9827 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli...ili, Yakakent ilçesi,...mahallesinde bulunan 239 ada 30 (eski 211) parsel (eski 3120 m2) 2.903,83 m2 yüzölçümü ile davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı Orman Yönetimi 10/06/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle, taşınmazın bulunduğu...köyünün, ... köyünden ayrılarak oluşturulduğunu, çekişmeli taşınmazın ... köyünde 1972 yılında 766 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışmasında kişi adına 211 parsel sayısı ile tespit edilerek tapuya kaydedildiğini, daha sonra...köyünde 1982 yılında orman kadastrosu yapılarak çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alındığını ileri sürerek taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1974 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu çalışmaları, 2012 yılında kesinleşen 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulaması ve 1976 yılında yapılıp 03/12/1980 tarihinde ilan edilerek, ilan süresi sonunda kesinleşen 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 22/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.