2. Hukuk Dairesi 2014/22531 E. , 2015/7621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (kadın)"ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md. 186/1), geçimine (TMK md. 185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244. 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına dava süresince ve yanında kalan müşterek çocuk Serhat Ali için de dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere karşı dava bakımından oyçokluğuyla, ikinci bentteki bozma sebebinde oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2015 (Çrş.)
KARŞI OY YAZISI
Türk Medeni Kanununun 166"ncı maddesinde, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” genel boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olup, bu madde bir bütündür. Burada birden fazla boşanma sebebi değil, tek ve genel boşanma sebebi düzenlenmiştir. O da, “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır” Evlilik birliği, ister aynı maddenin (4.) fıkrasında gösterilen yasal karine sebebiyle temelinden sarsılmış olsun; ister, evlilik en az bir yıl sürmüş olması şartıyla, eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin, diğerinin davasını “kabul” etmesi sebebiyle sarsılmış sayılsın; isterse bunlar olmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı araştırılıp ispatlanmış bulunsun, bu maddede gösterilen yasal şartların gerçekleşmesi halinde boşanma kararı verilir. Davacının bu maddenin hangi fıkrasına dayandığını dava dilekçesinde açıkça belirtmiş olmasına lüzum bulunmadığı gibi, bu fıkralardan birine açıkça dayanmış olsa bile, diğerine geçiş için “ıslah” yoluna başvurması da gerekli değildir. Anlaşmalı boşanma talebi, şartların gerçekleşmemesi halinde, kendiliğinden 166/1-2"ye dönüşebildiği gibi, 166/1’e dayanan bir boşanma talebi de, şartlarının varlığı halinde "anlaşmalı boşanma” ile sonuçlanabilir. Ya da, aynı maddenin (4.) fırkasında yer alan yasal karineye açıkça dayanılmamış olsa bile, bu yasal karinenin şartlarının bulunması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilebilir. Bu bakımdan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanılarak açılmış bir boşanma davası; taraflar arasında daha önce görülmüş ve redle sonuçlanmış bir boşanma davası varsa ve ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl geçmiş ise, ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunun ispatlanmış olması şartıyla 166/4. madde gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de kapsar.
Davalı tarafından açılan karşı boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166"ncı maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddedilmesi ve bu ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl geçmesi, ortak hayatın her ne sebeple olursa olsun kurulamamış olması sebebiyle temelinden sarsıldığına göre, davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu davanın reddi doğru bulunmamıştır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması, bozma sebebine göre, karşı davacının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası isteğinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun “karşı boşanma davasının reddini uygun bulan” görüşüne katılamamaktayım.