22. Hukuk Dairesi 2016/30714 E. , 2017/739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücretli izin, fazla mesai, hafta sonu çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde alt işveren elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekilleri, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılarca temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 05.02.2015 tarih 2013/28988 esas 2015/3282 karar sayılı ilamı ile; fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ıslah ile arttırılan kısımları için ıslahtan sonra ileri sürülen zamaaşımı def"inin süresinde olduğu ve ıslah tarihinden geriye doğru beş yıl öncesine ilişkin kısmının zamanaşımına uğradığı kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma sonrası yargılama neticesinde, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacakları yönünden bozma ilamı doğrultusunda yeniden karar verilmiş ise de, bozma kararı kapsamı dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti talepleri yönünden yeniden hüküm oluşturulmamıştır.
Kararı davalı Bakanlık vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K,).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas-604 karar ve HGK. 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
Somut olayda mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti talepleri hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.01.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.