1. Hukuk Dairesi 2016/5130 E. , 2017/6770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı ile dava konusu 7812 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, davalının bitişik parseldeki 7826 parseli de alarak dava konusu taşınmazın ortak kullanım alanlarını işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önelenmesi, eski hale iade ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın ortak kullanım alanlarının kullanılmasının maliklerin rızasıyla olduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme yönünden feragat nedeniyle reddine, ecrimisil talebi yönünden iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 389.66.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.11.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava, kat malikleri arasında elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Dava açılan asliye hukuk mahkemesince, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerinin feragat nedeniyle reddine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Sayın çoğunluk kat malikleri arasındaki ecrimisil istemlerinde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu görüşü ile hükmün onanmasına karar vermiştir.
6100 sayılı HMK"nun göreve ilişkin 2. maddesinde malvarılğı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiş, sulh hukuk mahkemelerinin görevine ilişkin 4. Maddenin 1-ç) hükmünde de;" Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakiminin görevlendirdiği davaları," sulh hukuk mahkemesinin sonuçlandıracağı düzenlemesine yer verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun göreve ilişkin Ek 1. maddesinde; " Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir." düzenlemesi yer almaktadır. Anılan kanun hükümlerinde kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıkların neler olduğu tek tek sayılmamıştır. Ancak kanunun kapsamının tayininde doktrinde ve yargısal içtihatlarda bazı ölçütler getirilmiştir. Bunlar, davacının kat maliki olması, davalının kat maliki olması ve uyuşmazlık konusu yerin taşınmazın ortak alanı olmasıdır. Somut olayda davanın tarafları kat maliki, işgal edilen ve kiraya verilen yerlerin de ortak alan olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki, aynı kanunun 18. maddesinde "Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler." düzenlemesi de yer almaktadır. Kat maliki tarafından ortak yerlerin kendi nam ve hesabına işgal veya kiraya verilmesinin, madde hükmü kapsamındaki ortak yerlerin kullanımının doğruluk ve birbirinin haklarını çiğnememe kaidelerine aykırılık oluşturacağı tartışmasızdır. Ortak alana anılan şekilde elatılması halinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi yoluna gidilmesine rağmen elatmanın sonucu olarak ortaya çıkan işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil talebini bu kanun kapsamı dışında saymanın hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Şu halde, dava konusu olay 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığından aynı kanunun Ek 1. maddesindeki özel düzenleme gereği davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine aittir. Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi HMK"nun 2,4, 114/1-c ve 115. ve Kat Mülkiyeti Kanunu"nun ek 1. Maddesi gereğince görevsizlik kararı vermesi gerekirken esas yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığı, hükmün görev yönünden bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun esas yönünden inceleme yapmak suretiyle onama görüşüne katılmıyoruz.