Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4623 Esas 2020/642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4623
Karar No: 2020/642
Karar Tarihi: 20.01.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4623 Esas 2020/642 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık daha önce işlediği suçtan dolayı hükmolunan tedavi veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği gerekçesiyle ikinci kez mahkûm edilmiştir. Ancak, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kararın verilmesi için hakkında açılan davalara ilişkin UYAP çıktısının dosyaya konulması ve araştırma yapılması gerektiği halde sadece UYAP üzerindeki dosyalarının kontrolü ile yetinildiği için eksik araştırma yapıldığı ifade edilmiştir.
Ayrıca, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uygun davranmadığı gerekçesiyle mahkûmiyet hükmü kurulmuştur. Ancak, önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı için yükümlülük ihlalinden söz edilebileceği, ısrar şartının gerçekleşmediği gözetilmeden hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanığa hukuki açıdan ceza
20. Ceza Dairesi         2019/4623 E.  ,  2020/642 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : NİZİP 4. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1-Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğundan; bu hususta, hakkında açılan davalara ilişkin UYAP çıktısının dosyaya konulması ve ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü kanalıyla araştırma yapılması gerektiği halde sadece uyap üzerindeki dosyalarının kontrolü ile yetinilerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Sanık hakkında Nizip Sulh Ceza Mahkemesi"nin 13.09.2010 tarih 2009/474 esas 2010/845 karar sayılı ilamı ile verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığa, 10 gün içinde Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı; ancak sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmediği gözetilmeden, yapılan yargılama sonucunda denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
    3-Sanığın kayden 12/03/1992 doğumlu olduğu, suçun işlendiği 06/08/2009 tarihinde 15 yaşından büyük olup 18 yaşını doldurmamış olduğu anlaşıldığından sanık hakkında hükmolunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmaması,
    4-suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan yaşı küçük sanık hakkında TCK"nın 53/4. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 20.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.