11. Hukuk Dairesi 2015/9263 E. , 2016/4721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/03/2015 tarih ve 2014/50-2015/87 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... davacı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı firmanın 2011/12185 sayılı “...” ibareli marka başvurusuna 7/1-a, c ve d bentleri uyarınca itiraz ettiklerini, ancak bu itirazlarının reddolunduğunu, cep telefonu dünyası anlamlarına gelen bir ibarenin marka olarak herhangi bir ayırt ediciliğe sahip olmadığını, “mobil dünyası” anlamına gelen “...” ibaresini sanki cep telefonları ile ilgili hizmetleri sadece .... veriyormuş gibi bir izlenim yaratıldığını, anılan ibarenin halihazırda farklı firmalar tarafından kullanıldığını, bu durumun anılan ibarenin son derece genel ve herkes tarafından kullanılan bir sözcük olduğunu gösterdiğini, tescili istenen emtialardan ve hizmetlerden bağımsızlaşamadığını, tescil ettirilmek istenildiği mal ve hizmet sınıfları olan 09, 35, 37, 38, 41 ve 42. Sınıflar yönünden sektörde faaliyet gösteren firmalarca yaygın bir şekilde kullanıldığını ileri sürerek .. kararının KHK"nın 7/1-a. c. ve d. bentleri gereği reddini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ... vekili; davacının itirazlarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “...” markasının soyut ayırt edici niteliğe haiz olduğu ve 7/1-a maddesine göre reddinin mümkün olmadığı, anılan başvurunun 7/1-c maddesi kapsamında cins, vasıf, çeşit, kalite bildirmediğinden tesciline bir engel bulunmadığı, 7/1-d maddesi kapsamındaki değerlendirmeler neticesinde de “...” ibaresinin ülkemizde ticaret hayatında yaygın bir kullanımının bulunduğundan bahsedilemeyeceği , ..’nın 08.11.2013 tarih ve 2013-M-6280 sayılı kararının iptali ve 2011/12185 sayılı markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.