20. Hukuk Dairesi 2016/6347 E. , 2017/9817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı üçüncü kişiler tarafından Hazine aleyhine TMK’nın 713.maddesi kapsamında açılan ve... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/182 Esas 2010/422 Karar sayılı dosyasında görülen tescil davasında, orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacıların taleplerinin reddine karar verilen taşınmazların Hazine adına tapuya tescil edilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/182 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan 24/02/2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 12.747,85 m2 miktarındaki taşınmazın tarla vasfıyla, (B) harfi ile gösterilen 19.131,90 m2 miktarındaki taşınmazın ise orman vasfıyla davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Belediyesi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1982 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmaz tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; davacı Hazine tarafından, dava dışı kişiler tarafından TMK"nın 713.maddesine istinaden açılan ve... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/182 Esas sayılı dava dosyasında görülen tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların tescili davasında, orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle reddedilen bölümler yönünden Hazine adına tapuya tescil talepli eldeki dava açılmış olup, mahkemece herhangi bir araştırma yapılmaksızın,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/182 Esas sayılı dosyasında davaya konu edilen yer ile eldeki davaya konu yerlerin aynı olup olmadığına yönelik keşif yapılmaksızın, sadece ilgili dava dosyası celbedilerek bu dosyadaki bilirkişi raporları ve kroki doğrultusunda karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca eldeki davanın niteliği dikkate alındığında, taraf teşkili açısından karar tarihi itibariyle Muğla Büyükşehir Belediyesinin davada taraf olmaması da doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle mahkemece bir harita mühendisi veya fen elemanı aracılığıyla mahallinde yapılacak inceleme ve keşifte,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/182 Esas sayılı dosyasına konu yer ile eldeki davaya konu yerin aynı yer olup olmadığı, ilgili dosyada tanzim edilen fen bilirkişi rapor ve krokisinden de yararlanmak suretiyle kesin bir şekilde saptanmalı, bilirkişiden kroki üzerinde taşınmaz sınırlarını ve yüzölçümlerini göstermesi istenmelidir.
Dava konusu taşınmaz Muğla ili,... ilçesi, ... köyü hudutları içerisinde kalmaktadır ve eldeki dava Medenî Kanunun 713. maddesine göre Hazine tarafından açılmış tescil istemidir. 06.12.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile; büyükşehir statüsündeki illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmektedir.
Somut olayda; davacı Hazine, dava dilekçesi ile her ne kadar davasını yasal hasım olan ... Köyü Tüzel Kişiliğine yöneltmiş ise de, 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile köyün tüzel kişiliği kaldırıldığından, davada sadece katıldığı ilçe belediyesi olarak... Belediyesi davaya dahil edilmiş ise de, Muğla Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletildiğinden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmemesi de doğru görülmemiştir.
Ayrıca;... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/182 Esas sayılı dosyasında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle (A) harfli taşınmaz yönünden dava reddilmiş ve temyiz incelemesi sonucu Daire tarafından da niteliğinin orman olduğu belirlendiği halde, hükümde (A) harfli taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş olması da doğru görülmemiş, ilgili eksikliklerin tamamlanması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların delilleri toplanıp yapılacak araştırma sonucu ulaşılacak kanaate göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.