12. Ceza Dairesi 2018/1944 E. , 2018/5026 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat
Dava tarihi : 19/08/2014
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "haksız gözaltı-tutuklama nedeniyle tazminat davası" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, "19/08/2014" olan dava tarihinin gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içerisinde bulunan tazminat talebinin dayanağı belgelerin incelenmesinde; davacının, silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt propagandası yapmak, kamu hizmetine tahsisli mallara zarar vermek, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama suçlarından tutuklandığı, tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi"nin (TMK. 10. Maddesi İle Görevli) 09/01/2014 tarih ve 2012/29 Esas 2014/2 Karar sayılı hükmünün incelenmesinde ise davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraat, örgüt propagandası yapmak suçundan ise 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi kararı verildiği dikkate alındığında, davacı hakkında düzenlenen gözaltına alma, sorgu zaptı, tutuklama ve tahliye müzekkerelerinin onaylı suretleri de dosya içerisine alınarak davacı hakkında tutuklanmasına neden olan kamu hizmetine tahsisli mallara zarar vermek, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama suçlarından dolayı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya soruşturma ya da yargılama sırasında tefrik kararı verilip verilmediği, kamu davası açılıp açılmadığı, kamu davası açılmış olması halinde sonucunun ve davacının tutuklanmasına neden olan bu suçlardan verilen kararların kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş olması halinde hangi tarihte kesinleştiğinin, kesinleşme şerhli karar örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediğinin tespit edilmemesi,
2- Davacı hakkında, üzerine atılı suçlardan tek tutuklama müzekkeresi mi yoksa her suç için ayrı tutuklama müzekkeresi mi düzenlendiği araştırılıp, tutuklama müzekkerelerinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, ayrı ayrı infaz tarihlerinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin ve suç bilgisinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek, infaz edilen sürenin davacının diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği de araştırılarak mahsup yapılmış olması halinde bu durum da nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre;
1- Davacı (sanık) hakkında, üzerine atılı ve tutuklandığı terör örgütü propagandası yapma suçundan verilen "6352 sayılı Kanun"un geçici 1-b maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde 1.fıkra kapsamına giren yeni bir suç, işlemesi halinde kovuşturmaya devam edileceği, işlememesi halinde 6352 sayılı Yasanın geçici madde 1/2 maddesi uyarınca düşme kararı" verileceğine ilişkin hüküm dikkate alındığında, öncelikle davacının tutuklu kaldığı bu suç ile ilgili ceza dava dosyasının akıbetinin ve davacı (sanık) hakkında verilip kesinleşen bir mahkumiyet veya düşme kararı bulunup bulunmadığının araştırılmaması,
2- Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, vekili aracılığıyla davaya cevap dilekçesi sunan davalı ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 07/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.