Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2251
Karar No: 2019/4801
Karar Tarihi: 16.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2251 Esas 2019/4801 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2251 E.  ,  2019/4801 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, kredinin ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini ve alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının 26.04.2007 tarihli sözleşmeye kefil olduğunu, bu sözleşmeyle kullandırılan kredinin ödendiğini, 31.08.2012 tarihli ihtar ile kefaletten vazgeçtiklerinin bankaya bildirildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının imzasını taşıyan kredinin ödendiği, davacı banka tarafından talep edilen kredi alacağının 10.06.2009 tarihinde kullandırıldığı, kefilin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 27/01/2016 tarihli, 2015/9957 esas, 2016/938 karar sayılı ilamıyla “Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında 26.04.2007 tarihli sözleşme imzalandığı ve bu sözleşmede davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı çekişmesizdir. Sözleşme tarihinden sonra kullandırılan kredilerin bir noktada sıfırlanmış olması sözleşmeyi sonlandırmayacağı gibi kefilin de sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davacı banka aynı sözleşme kapsamında borçluya yeniden kredi kullandırabilir. Kullandırılan bu krediden kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumludur. Bankanın yeni bir sözleşme düzenlemesi ve düzenlenen bu yeni sözleşmede kefilin imzası bulunmaması halinde bu yeni sözleşme kapsamında kullandırılan krediden kefil sorumlu tutulamaz. Açıklanan bu yönler gözetilerek konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak (gerektiğinde talimat ile) bilirkişi raporu alınıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının iddiası ve davalının savunmaları ile mahkemece aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı bankanın 20.03.2013 takip tarihi itibariyle davalıdan 20.000,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı tarafından takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin asıl alacak ve asıl alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek kanuni faizle birlikte aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece hüküm fıkrasında “davanın kabulüne, davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa işleyecek kanuni faiz ile takibin aynen devamına” denilmek suretiyle, takip tarihinden sonra uygulanacak faiz oranı konusunda çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi