Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, üst Cumhuriyet savcısının temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Mahkemece, sanığın, şikayetçilere, "burayı yakacağım, bu inşaata sizi sokmayacağım" dediğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın bu sözlerinin, TCK’nın 106/1-2. cümlesinde belirtilen sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kovuşturma aşamasında dinlenilen tanık ..."ın sanığın sinir hastası olduğu yönündeki beyanı, müştekiler ... ve ..."ün sanığın psikolojik olarak rahatsız olduğunu ve raporu olduğunu bildiklerine ilişkin beyanları ile sanığın suç tarihinde Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde muayene olup ilaç aldığına ilişkin beyanları karşısında, suç tarihinde sanığın TCK"nın 32. maddesi gereğince “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli ölçüde azalmış olup olmadığı” hususunda sağlık kurulu raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, .2. Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.