Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/739
Karar No: 2018/11039
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/739 Esas 2018/11039 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/739 E.  ,  2018/11039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili,17/08/2012 tarihinde davalı ... sevk ve idaresindeki işleteni davalı ... olan ve davalı ... tarafından sigortalı aracın davacıların oğlu ... "a çarpması sonucu Veysel"in hayatını kaybettiğini, Veysel"in markette çalışarak ailesine destek olduğunu, bu kaza nedeni ile ailenin destekten mahrum kaldığını, henüz 19 yaşında olan oğullarını kaybetmeleri nedeni ile müvekkillerinde tamiri mümkün olmayacak travma meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ... için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ... için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 500,00 TL cenaze ve defin giderinin davalılardan müteselsilen tahsiline, ayırca davacılar için ayrı ayrı 15.000,00TL manevi tazminatın davalılar Engin ve Mehmet"ten müteselsilen tahsiline, gerçek kişiler yönünden olay tarihinden davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiş ve 10/12/2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma
    tazminatı talebini davacı ... için 8.474,86 TL, ye davacı ... için 16.826,69 TL ye, cenaze ve defin gideri talebini 2.100,00 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili ve davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak 1-Davanın kısmen kabulü ile; a) Davacı anne ... için 16.826,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, davalı ... şirketi yönünden dava tarihi olan 22.11.2012 tarihinden itibaren diğer davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 17.08.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,b) Davacı baba ... için 8.747,86 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı ... ... "a verilmesine, davalı ... şirketi yönünden dava tarihi olan 22.11.2012 tarihinden itibaren diğer davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 17.08.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,c) Ayrıca 2.100 TL cenaze ve Defin giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı ... şirketi yönünden dava tarihi olan 22.11.2012 tarihinden itibaren diğer davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 17.08.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,d) Davacı anne ... için 6.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ten tahsili ile davacı ..."a verilmesine,e) Davacı baba ... için 6.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ten tahsili ile davacı ..."a verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti
    muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
    Somut olayda, davalı malik ... tarafından aracın ... isimli kişiye kiraya verildiği iddia edildiği ve kiralama sözleşmesi ile fatura ibraz edildiği işletenlik sıfatının açıklığa kavuşturulması için gerektiğinde işleten ve kiracıya ait vergi kayıtları ve ticari defterler incelenerek davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak, Ayrıca, söz konusu aracın davalı malikin iddia ettiği gibi ... tarafından kendisinden habersiz olarak..."a verilip verilmediğinin, kaza anındaki sürücüsü ..."e ne şekilde geçtiğinin belge ve kayıtlarla araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi