23. Hukuk Dairesi 2013/1706 E. , 2013/2450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davaya konu sıra cetvelinde birinci sırada yer alan davalının bonoya dayalı alacağının muvazaalı olduğunu, zira dava dışı borçlu ile davalının yakın akraba olduklarını, davalının bonoda yazılı bedeli borç verecek ekonomik güce sahip olmadığını, İstanbul’da ikamet eden borçluya ...’da takip yapılarak itirazsız olarak kesinleştirildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya ödenen paranın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dışı borçlunun eniştesi olduğunu, borçlunun ekonomik olarak zor durumda olması sebebiyle 4-5 yıl önce eşine ait taşınmazın bedeli ile alınmış altınların borç olarak verildiğini, buna istinaden takibe konu bononun düzenlendiğini, ayrıca ekonomik durumunun da söz konusu miktar kadar borç vermeye yeterli olduğunu, takip yaptığı tarihte borçlunun babasının yanında bulunduğunu, alacağının muvazaalı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; işbu davada ispat yükünün davalıda olduğunu, davalının da alacağının gerçek bir alacak olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ödenecek miktardan davacının alacağının ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Mahkemece, sıra cetvelinde davalıya ayrılan alacaktan davacının alacağının ödenmesine karar verilmiş ise de, davacıya yapılacak ödemeden sonra artan kısmın davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün ikinci paragrafında yer alan “ödenmesine,” kelimesinden sonra gelmek üzere “artan kısmın davalıya bırakılmasına,” kelime dizisinin eklenmesine, kararın bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.