13. Ceza Dairesi 2014/36611 E. , 2016/2830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından; sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
2-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 24 TL yargılanma giderinden her bir sanığın sarfına neden olduğu 12 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ...’in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik; hüküm fıkrasının TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerinden “b” bendinin çıkarılmasına; sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik; hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Sanığın kasten işlemiş olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (a), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına ve (c) bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun kendi alt soyu bakımından uygulanmamasına,” cümlesinin yazılmasına ve ""bu dava sebebiyle yapılan ve her bir sanığın sarfına sebebiyet verdiği 12 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince;
5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 6545 sayılı Yasa ile değişiklik öncesi 2 ve 5. fıkraları gereğince kişinin tedavi ve denetimli serbestlik sürecini iyi halli geçirmesi durumunda hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi zorunluluğu dolayısıyla ortada bir ceza mahkûmiyeti bulunmadığı, anılan maddenin 2. fıkrası son cümlesine göre de, tedavi ve denetimli serbestlik kararının durma kararı niteliğinde olduğu nazara alınarak ve her ne kadar hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği düzenlenmiş ise de önceki hükmün sanık lehine olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın adli sicil kaydındaki ilamların CMK"nın 231/6-a maddesine esas olabilecek kesin hüküm niteliğinde bulunmaması, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun niteliği gereği bir zarardan da söz edilemeyeceği anlaşılmakla, sanığın cezası ertelenirken bir daha suç işlemeyeceği konusunda düşünce belirtilmesine rağmen, sanığın "geçmiş hali, suç işleme eğilimi, şahsi ve sosyal durumu" gerekçe gösterilerek yetersiz gerekçe ile CMK"nın 231. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.