Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13684
Karar No: 2017/8152
Karar Tarihi: 28.11.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/13684 Esas 2017/8152 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/13684 E.  ,  2017/8152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    1980 yılında yapılan kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 656 parsel sayılı 1.101.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ...; dava dilekçesine ekli krokide (A) harfi ile belirtilen 18.261,02 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 10.835,56 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar hakkında tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle 22.08.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Kanun’un 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davaya konu (A) ile gösterilen taşınmaz bölümünün 1981 tarihinde tutanağı kesinleşen 656 numaralı mera parselinde kaldığının anlaşılmasına göre bu bölüme yönelen ve yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Davacı vekilinin, dava dilekçesine ekli krokide (B) harfi ile gösterdiği bölüme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu kabul edilerek dava reddedilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı, dava dilekçesinde (A) ile gösterilen bölüm ile birlikte; (B) ile gösterilen bu bölümünde kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla dava açmış olup; dava dilekçesine ekli krokinin incelenmesinde (B) ile gösterilen bu bölümün krokiye göre 656 numaralı mera parseli içerisinde değil; ... iline bağlı ... İlçesi sınırı içerisinde kaldığı görülmekte, dava dilekçesindeki açıklamalara göre ise bu bölümün ... İlçesi"ne bağlı ... Köyü hudutları içerisinde kaldığı belirtilmektedir. Ancak, mahkemece davacı tarafa (B) ile gösterilen bu bölümün var ise ada-parsel numarasını bildirmesi için süre ve imkan tanınmadan, yahut bu bölümün kadastro tespit çalışmalarında hangi ada-parsel numarasını aldığı ya da tescil harici bırakılan yerlerden olup olmadığı keşfen belirlenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca, öncelikle krokide (B) ile gösterilen taşınmaz başında, ... ve ... Köylerinden tespit edilecek ve çekişmeli taşınmaz bölümünü bilebilecek olabildiğince yaşlı, yansız, mahalli bilirkişiler ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve fen ve zirai bilirkişi eşliğinde keşif yapılması, taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılmalı, zirai bilirkişiden taşınmazın dava konusu edilen bölümü ile varsa diğer bölümleri ve komşu taşınmazlar ile ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak toprak yapısı ve niteliğini gösterir rapor düzenlemesi istenmeli; fen bilirkişiden dava dilekçesine ekli krokide (B) ile belirtilen taşınmaz bölümünün kadastro tespit çalışmalarında varsa hangi ada-parsel numaralı taşınmaz içerisinde kaldığı yahut hakkında tutanak düzenlenmemiş tescil harici bir alan mı olduğu hususunda keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve krokili rapor alınmalı, bundan sonra davanın belirlenen niteliğine göre (tescil ve/veya tapu iptal ve tescil) yasal düzenlemeler de dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi