Esas No: 2021/17063
Karar No: 2022/11873
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17063 Esas 2022/11873 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdura ait cep telefonunu iş yerinden çalarak kaçmış, mağdurun ardından koşarak yakalaması üzerine suç teşebbüsü olarak değerlendirilerek mahkum edilmiştir. Temyiz istemi reddedilmiştir ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kararda Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1, 21/2, 23/1-8 maddelerine atıfta bulunulmuştur. Bu maddeler doğrultusunda, tebligat işlemlerinde önce bilinen en son adres veya adres kayıt sistemindeki adres esas alınması gerekliliği vurgulanmıştır. Tebliğ imkansızlığı durumunda ise adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres kabul edilerek tebligatın buna göre yapılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlığa teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tebligat Kanununun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın adresine doğrudan “mernis adresi” ibaresi ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla; sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz isteminin reddine dair 27.06.2016 tarihli ek kararın ise yok hükmünde olduğu kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede;
Sanığın, mağdura ait suça konu cep telefonunu alıp iş yerinin dışına çıkarak uzaklaştığı, mağdurun cep telefonunun çekmecede olmadığını sonradan fark etmesi üzerine sanığın arkasından koşarak yakaladığı anlaşılmakla; suçun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs hükümleri uyarınca indirim uygulanmış olması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.