11. Hukuk Dairesi 2015/10666 E. , 2016/4694 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .......FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2015
NUMARASI : 2014/149-2015/69
Taraflar arasında görülen davada ...........Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.07.2015 tarih ve 2014/149-2015/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye"de 1923 yılından itibaren akaryakıt ürünleri, kimyasallar, gaz ve elektrik üretimi sektöründe faaliyette bulunduğunu, shell istasyonlarının sarı kırmızı renklerle özleştiğini, bu renklere ilişkin ve istasyon görünümlü 172805, 182654, 172441, 171959, 171862, 172644, 172353 nolu şekil markalarının ....... nezdinde tescilli olduğunu, bu markaların 04, 35 ve 37. sınıftaki mal ve hizmetleri kapsadığını, davalı tarafın müvekkili şirketin haberdar olduğu 2008/31605 ve 2008/31608 nolu şekil markalarının başvurularının itiraz sebebiyle reddedildiğini, ayrıca taraflar arasında ....... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2008/89 Esas sayılı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle açılan davada haksız rekabetin kabul edildiğini, davalının 2011/43888 nolu markayı adına tescil ettirdiğini, davalı markası ile müvekkilinin markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, müvekkiline ait sarı kırmızı renkli akaryakıt istasyonlarını ve müvekkilinin "......." markasını akla getirdiğini, davalının müvekkilinin reklam gücünden ve itibarından yararlanma, haksız kazanç sağlama ve markadan kaynaklı itibarının zedelediğini, müvekkili markasının tanınmış markası olması sebebiyle davalının bundan faydalandığını, bu nedenle davalı adına tescilli "......." markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, sözcük unsuruna daha çok önem veren renk ve şekil gibi tali unsurlara dayanarak markayı somutlaştırma alışkanlığı olmayan müvekkilinin iltibas yada haksız rekabet yaratmadığını, müvekkili markasının 04, 35, 39. sınıflarda tescilli iken davacı markalarının 04 ve 37. sınıflarda tescilli olduğunu, markalar arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, sarı kırmızı renkler nedeniyle çağrıştırma meydana gelse de "........" ve "........" markaları arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, karıştırılma riskinin olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca; somut olayda, davacı ve davalı markaları karşılaştırıldığında davacının markasında ön plana çıkan husus sarı ve kırmızı renkleridir, davalı markasında da, baskın karakter olarak sarı kırmızı renklerine ağırlık verildiği, her iki markaya bakan tüketicinin algısına göre renklerin ve sıralanış şeklinin önem arzettiği, davacının markasındaki geçen kelimelerin ayırt ediciliği düşük olduğundan davacı ve davalı markaları ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacı tarafın markalarının 04. sınıfta yer alan emtialarda davalı taraftan önce tescil edildiği, her iki markanın kullanıldığı sınıflar arasında yapılan incelemede amaçlarının benzer olduğu, kullanıcılarının aynı olduğu, satış noktalarının aynı olması ve aynı raflarda sergilenme ihtimali bulunması göz önüne alındığında, aynı tüketici kitlesine hitap ettikleri bu nedenle çağrıştırma ve bağlantı kurma suretiyle tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin olduğu, davacının markası ayırt edicilik özelliği, tanıtım faaliyetleri, markanın bilinirlik düzeyi, kullanıldığı süre, tescillerinin kapsadığı coğrafi alan, markanın parasal değeri, firmanın büyüklüğü, çalışan sayısı, cirosu değerlendirildiğinde, davalının marka tescilinin yapıldığı tarih itibariyle tanınmış marka niteliğinde bulunduğu, davalının tescili haksız bir yarar sağlamak veya markanın itibarına zarar verme yada markanın ayırt edici karakterini zedeleme ihtimalinin olduğu, davacı markasının yüksek tanınmış seviyesi dikkate alındığında "shell" markasında ve istasyonlarında kullanılan sarı kırmızı şekil markasının varlığından davalının haberi olmamasının mümkün olmadığı, bu nedenle davalının tescili kötü niyetli kabul edileceği gerekçesiyle davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.