2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25104 Karar No: 2015/7520
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25104 Esas 2015/7520 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/25104 E. , 2015/7520 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasa Uyarınca Güvenlik Tedbiri
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen görevsizliğe dair olan hüküm, Bulanık Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-.... Cumhuriyet Başsavcılığınca suça sürüklenen ve hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31/2. maddesi gereğince yaş küçüklüğü ve işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması nedeni ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen küçük hakkında, Türk Ceza Kanununun 31/2. maddesi yollamasıyla 5395 sayılı yasaya göre çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur. 5237 sayılı yasanın 31/2. maddesinde oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış çocuklarla ilgili "işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluklarının olmadığı ve ceza kovuşturması yapılamayacağı, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği" belirtilmiştir. Bu durumda oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış bir çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza kovuşturmasının tarafı olamayacağı, hakkında suç kovuşturması yapılmayacağı, alınacak tedbirler açısından Çocuk Koruma Kanununun getirdiği ilkelere bakılması gerektiği, 5395 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasındaki düzenleme ve Çocuk Koruma Kanununa göre verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi hükmü de gözetildiğinde, Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesi uyarınca hükmolunacak tedbir kararlarının çocuk mahkemesi veya hakimince, çocuk mahkemesi olmayan yerlerde ise aile mahkemesi veya yoksa asliye hukuk mahkemesince aile mahkemesi sıfatıyla verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. (HGK"nun 16.01.2013 tarih 2012/2-563 esas, 2013/69 karar) Öyleyse mahkemece yargılamaya "aile mahkemesi" sıfatıyla devamla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; Çocuklara özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına yönelik istek, çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu nedenle davanın, hakkında güvenlik tedbiri uygulanması istenen çocuğa, ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek eksik hasım ve incelemeyle hüküm kurulması da doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi. 14.04.2015(Salı) KARŞI OY YAZISI Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.