Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4410
Karar No: 2021/5844

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4410 Esas 2021/5844 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4410 E.  ,  2021/5844 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 23.10.2018 tarih ve 2014/841 E- 2018/711 K. sayılı kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 06.11.2019 tarih ve 2019/1291 E- 2019/1522 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl dava yönünden asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada, davacı vekili, davacı ve davalı şirket arasında 18.04.2011 tarihinden itibaren ticari ilişkinin olduğunu, davacı tarafından alüminyum hammaddesinden imal edilen ürünlerin, davalıya fatura karşılığı satılmaya başlandığını, bu alım satım ilişkisinin 08.06.2012 tarihine kadar devam ettiğini, bu süre boyunca toplamda 186.289,68 TL bedelli, 26 adet faturanın tanzim edildiğini, bu faturalara karşılık davalı tarafından 8.400,00 TL"si nakit ve 104.500,00 TL"si muhtelif çeklerle olmak üzere toplam 112.900,00 TL ödeme yapıldığını, davalının davacıya toplam 73.389,68 TL"lik bakiye borcunun bulunduğunu, bu borcun davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile davalı tarafından davacıya ödenmeyen 73.389,68 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada, davalı vekili, davacı tarafından fatura karşılığı davalıya gönderilen malların bedelinin fazlasıyla ödendiğini, bir kısım ödemelerin doğrudan davacı şirketin hesabına, bir kısım ödemelerin ise davacı şirket yetkililerinin banka hesaplarına ödendiğini, davalının borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen davada, davacı vekili, incelenen ticari defterlere göre, birleşen davada davacının, davalı şirketten 28.625,69 TL alacaklı olduğunun tespitinin yapıldığını, her iki ticari defterde de işlenmeyen kayıtların olduğunu, her iki defterin karşılaştırılması yapıldığında birleşen davada davacının, davalı taraftan 56.472,91 TL alacaklı olduğunu, işbu davanın da Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/841 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini belirterek, 56.472,91 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada, davalı vekili ise davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının davacı şirket yetkililerinin şahsi hesaplarına yapılan ödemelerin davacı şirkete olan borçlarına mahsuben yapıldığına ilişkin dosyada bir delilin bulunmadığı, bir kısım çeklerin de davacı tarafından tahsil edilemediği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 73.389,68 TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı-birleşen davada davacı tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamaya göre, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı-birleşen davada davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl dava ve birleşen dava yönünden asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.759,94 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 59.30 TL onama harcının da birleşen dava yönünden davacıdan alınmasına, 30.09.2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, asıl davada Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, bu kararında temyiz incelemesi sonucunda onanması durumunda Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilecek istinaf red harcı ile Yargıtayca hükmedilecek onama harcının maktu mu yoksa nisbi mi olacağına ilişkindir.
    T.C. Anayasasının 73/3 maddesinde "Vergi, resim, harç vb. mali yükümlülüklerin Kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı",
    492 sayılı Harçlar Yasası"nın 2. maddesinde "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı",
    (1) sayılı Tarifenin III karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı",
    1/e maddesinde "yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, ve Yargıtay"ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı"
    2.a maddesinde de "1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlarla, davanın reddi kararı ve icra tetkik merciilerinin 1. fıkra dışında kalan kararlarında" maktu harç alınacağı düzenlenmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemelerinde işin esasını hüküm altına aldığı kararlar, ilk derece mahkemesinin yerine geçerek verdiği ve icrai kabiliyeti söz konusu olan kararlardır. Bu kararlar ise, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK 353/1-b-2,3 maddelerine göre davanın kabulü veya reddi yönünde verilen kararlardır. İlk Derece Mahkemesi Kararının İstinaf incelemesi sonucunda doğru bulunarak verilen "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararı davanın esası hakkında verilen ve işin esasına bölge adliye mahkemesince girilip verilmiş ve icra edilecek bir karar değildir. İlk Derece mahkemesi kararı geçerliliğini sürdürmektedir. Bu itibarla konusu belli bir değere ilişkin davada, davalının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı 1 sayılı Tarifenin III-1-a maddesinde ifade edilen "esas hakkında" karar niteliğinde bulunmadığından Bölge Adliye mahkemesince nisbi değil, maktu karar ve ilam harcının alınması gerekmektedir.
    Başvurunun esastan reddinde, aslında davanın esasına girilmemekte, ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunduğundan dava hakkında ayrıca karar verilmemektedir. Kanun koyucunun buradaki "esastan" ifadesini, istinaf başvurusu sırasında dilekçeye, harca, süreye vb. şekli hususlara ilişkin bir eksiklik olmaması, istinaf sebeplerinin incelenerek ilk derece kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamasıdır. (Pekcanıtez-Usul-Medeni Usul Hukukun Sh. 2270 vd)
    Keza İstinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz incelemesi olmadığı için onama kararı niteliğinde de değildir. (Pekcanıtez-Atalay-Özekes Sh. 583, Konuralp, Uluslararası Toplantı Sh. 260, Özekes-100 soruda İstinaf ve Temyiz sh. 99)
    1) Sayılı Tarifenin III-1-e maddesi tasdik (onama) edilen kararlar için nisbi karar ve ilam harcı alınacağını düzenlemiş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesinin kararı niteliğine göre nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi mümkün olmayıp bu nedenle de maktu harç alınmalıdır.
    Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası"nın 73/3 maddesindeki "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağına" ilişkin temel hükme de aykırılık teşkil edecektir ki vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yoluyla yükümlülük getirilmesi mümkün değildir.
    Somut uyuşmazlıkta, nisbi değere tabi bulunan davada, davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhinde davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ve nisbi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı hükmedilen karar ve ilam harcı yönünden yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir.
    Diğer taraftan davalı, istinaf başvurusunun esastan reddi kararını temyiz etmiş olup, red kararının temyiz incelemesi sonucunda alınması gereken onama harcı (1) sayılı Tarifenin 2.a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi Kararının, niteliğine göre maktu olmalıdır.
    Bu halde, asıl davada Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki nisbi karar ve ilam harcının maktu karar ve ilam harcı olarak düzeltilmesi suretiyle HMK 370/1. maddesi gereğince kararın onanması, Daire onama ilamında da nisbi yerine maktu onama harcına hükmedilmesi gerekirken karar ve ilam harçları konusunda yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi