1. Hukuk Dairesi 2016/16591 E. , 2017/6721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... TEPE V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ... ..."nın mirasçıları olduklarını, davalıların vekili olarak hareket eden davalı ...’nın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"ne eksik nüfus kaydı ibraz ederek 23.03.1987 gün, 1986/337 Esas ve 1987/102 karar sayılı veraset belgesini düzenlettiğini, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı davalılar adına intikal ettirdikten sonra taşınmazın davalı ...’ya satış suretiyle devredildiğini, davalı ... tarafından ketmedildiklerini ileri sürerek ... parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakan Osman oğlu Kayalıoğlu Ali’den intikal etmesi gereken 1/7 payın iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar veraset ilamının doğru olduğunu, yaklaşık 10-11 yıl önce paylarına düşen taşınmazları sattıklarını, davalılardan ... ilk veraset ilamının doğru olduğunu, davacıların hak sahibi olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, kesinleşen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/650 Esas, 2002/171 karar sayılı ilamındaki miras paylarına göre davalı ...’ya yönelik tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; kök mirasbırakan ... oğlu kayalıoğlu ...’nin ( kayalıoğlu ... ... ...) hicri 1320 yılından önce öldüğü, bir kısım davalıların vekili olan davalı ...’nın başvurusu üzerine ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/337 Esas, 1987/102 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile bir kısım davalıların kök mirasbırakanın mirasçıları olarak tespit edildiği, çekişmeli eski ... parsel sayılı taşınmazın dava dışı diğer paydaşlarının 24.10.1985 tarihinde toplam 50/448 payı davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettikleri, taşınmazda ölü kayalıoğlu ... ... ... adına hükmen 18.2.1977 yılında 1/7 pay tescil edildikten sonra kök mirasbırakan ... oğlu ... ...’nin 1/7 payının 28.5.1987 tarihinde ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/337 Esas, 1987/102 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile bir kısım davalılara intikalinin sağlandığı ve aynı gün 1529 yevmiyo nolu satış işlemi ile davalı ...’ya devredildiği, dava dışı kişilerden satın alınan diğer paylar ile nihai olarak davalı ...’nın dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda 9042780/189665280 pay sahibi olduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/650 Esas, 2002/171 Karar sayılı ilamı ile Gölbaşı(...) Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/337 Esas, 1987/102 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 10.05.2007 tarihinde kesinleştiği, davalılardan ... ... ... ve ... ile davalı ... tarafından ... 1. Sulh Hukuk Mahkmesi’ne; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/650 Esas, 2002/171 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1986/337 Esas, 1987/102 sayılı mirasçılık belgesinin geçerli olduğuna karar verilmesi amacıyla açılan davanın da takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın 14.10.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese hukuksal nedenine dayanılarak açılan davada davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir reddine. Reddine.
Davalı ...’nın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, eski ... parsel sayılı taşınmazın 16.05.1992 tarihli imar uygulaması ile ifrazen bir çok taşınmaza ayrıldığı, eski ... parselden ifrazen oluşan dava konusu ... parsel ile ... parsel sayılı taşınmazların da hükmen tescil ve pay tevhidi ile tamamının davalı ... adına tescil edildiği sabittir.
Ne var ki mahkemece hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki, eski ... parselden ifrazen oluşan ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara kök mirasbırakan ... oğlu ... ...’nin eski ... parseldeki 1/7 payının ne kadarlık bir kısmının isabet ettiği saptanmadan hüküm kurulmuştur.
Öte yandan, 13.10.1999 tarihinde ölen davacı ...’un mirasçılarından ... ...’nın, 14.5.2000 tarihinde ölen davacı ...’in miraçılarından ... ve ...’nın, 15.5.2001 tarihinde ölen davacı ...’in mirasçılarının ve 27.01.2003 tarihinde dul ve çocuksuz ölen ...’ın mirasçılarından 25.10.2015 tarihinde ölen davacı ...’nin mirasçılarının vekâletnamelerinin dosyaya sunulmadığı ve davadan da haberdar edilmedikleri anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; öncelikle yargılama sırasında ölen davacıların mirasçılarının bulunduğu gözetilerek, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması, mahallinde uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak davalı ...’nın eski ... parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarından da pay temlik aldığı ve taşınmazın imar uygulaması ile ifraz gördüğü dikkate alınarak ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara kök mirasbırakan ... oğlu ... ...’nin (... ... ... ...) eski ... parseldeki 1/7 payının ne kadarlık bir kısmının isabet ettiği denetime elverişli bilirkişi raporu ile saptanarak ondan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Bir kısım davalıların temyiz itirazları bu yönü ile yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.