2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25111 Karar No: 2015/7518
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25111 Esas 2015/7518 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/25111 E. , 2015/7518 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Güvenlik Tedbiri
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen görevsizliğe dair olan hüküm, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Bulanık Cumhuriyet Başsavcılığınca suça sürüklenen ve hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31/2. maddesi gereğince yaş küçüklüğü ve işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması nedeni ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen küçük hakkında, Türk Ceza Kanununun 31/2. maddesi yollamasıyla 5395 sayılı yasaya göre çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur. 5237 sayılı Yasanın 31/2. maddesinde on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış çocuklarla ilgili "işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması hâlinde ceza sorumluluklarının olmadığı ve ceza kovuşturması yapılamayacağı, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği" belirtilmiştir. Bu durumda on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış bir çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza kovuşturmasının tarafı olamayacağı, hakkında suç kovuşturması yapılmayacağı, alınacak tedbirler açısından Çocuk Koruma Kanununun getirdiği ilkelere bakılması gerektiği, 5395 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasındaki düzenleme ve Çocuk Koruma Kanununa göre verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi hükmü de gözetildiğinde, Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesi uyarınca hükmolunacak tedbir kararlarının çocuk mahkemesi veya hakimince, çocuk mahkemesi olmayan yerlerde ise aile mahkemesi veya yoksa asliye hukuk mahkemesince aile mahkemesi sıfatıyla verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır (HGK"nun 16.01.2013 tarih 2012/2-563 esas, 2013/69 karar). Öyleyse mahkemece yargılamaya "aile mahkemesi" sıfatıyla devamla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; Çocuklara özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına yönelik istek, çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu nedenle davanın, hakkında güvenlik tedbiri uygulanması istenen çocuğa, ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek eksik hasım ve incelemeyle hüküm kurulması da doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.04.2015 (Salı)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz.