Esas No: 2015/7097
Karar No: 2016/658
Karar Tarihi: 02.02.2016
Terör örgütünün propagandasını yapma - terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7097 Esas 2016/658 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2015/7097 E. , 2016/658 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2015 tarih ve 2015/311997 sayılı yazısı ile;
Terör örgütünün propagandasını yapma ve terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından sanık ..."nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK"nın 314/2, 62/1, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. ve 7/2. maddeleri uyarınca, 6 yıl 3 ay ve 2 kez 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK 250. madde ile görevli) 25.11.2010 tarihli ve 2010/549 esas, 2010/827 karar sayılı kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30.05.2011 tarihli ve 2011/5170 Esas, 2011/3108 sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesine müteakip, sanık ve sanık müdafiinin 6352 sayılı Kanun kapsamında yeniden değerlendirme yapılması talebinin reddi ile hükmün aynen infazına ilişkin aynı mahkemenin 15.10.2012 tarihli ve 2010/549-827 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2013 tarihli ve 2013/75 değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi.
Dosya kapsamına göre, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun "Dava ve Cezaların Ertelenmesi" kenar başlıklı Geçici 1. maddesinde,
""1- 31.12.2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibariyle adli para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
....
c) Kesinleşmiş olan mahkumiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir... "" şeklindeki düzenleme,
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2. maddesinde yer alan, “Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranıda artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır:
a) Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüzün tamamen veya kısmen kapatılması,
b) Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde;
1. Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması,
2. Slogan atılması,
3. Ses cihazları ile yayın yapılması,
4.Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi."" şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde düzenlenen ""sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri"" ifadesinin, AİHM kararlarında da belirtildiği üzere sadece basın hürriyeti ve siyasi düşünce açıklamalarını kapsamadığı, düşünce açıklama hürriyetini kullanmak suretiyle işlenen suçları da içerdiği, düşünce açıklamalarının dış dünyaya ne şekilde aktarıldığının önem taşımadığı, bu aktarımın, doğrudan doğruya olabileceği gibi, söz ve yazı dışında bir hareketle de gerçekleşebileceği cihetle, somut olayda, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24.01.2013 tarihli ve 2011/2416 Esas, 2013/1340 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın terör örgütünün propagandasını yapma suçuna konu 14.02.2009 ve 15.02.2010 tarihlerinde katıldığı mitinglerde yasadışı terör örgütü lehine slogan atmak şeklindeki eyleminin gerçekleşme biçimi gözönüne alındığında ifade hürriyeti kapsamında düşünce açıklaması niteliğinde olduğu, 6352 sayılı Kanunun düzenleniş şekli dikkate alındığında, sanığın eyleminin anılan Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve hükmolunan cezasının infazının ertelenebileceği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 08.09.2015 gün ve 94660652-105-21-10361-2015-E.18305/58912 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak dairemize gönderilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Sanık hakkında 14.02.2009 ve 15.02.2010 tarihli eylemleri nedeniyle terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, terör örgütünün propagandasını yapma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından yapılan soruşturma sonucunda ...Cumhuriyet Başsavcılığının 09.08.2010 tarih, 2010/2293 soruşturma, 2010/1341 esas ve 2010/1272 iddianame numarası ile ...5. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.11.2010 tarih ve 2010/549 esas, 2010/827 sayılı kararı ile sanık hakkında terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından mahkumiyet, görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraat kararları verilip, 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın tefrikine karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 30.05.2011 tarihli ve 2011/5170 Esas, 2011/3108 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, kararın kesinleşmesine müteakip sanık ve sanık müdafiinin hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun kapsamında yeniden değerlendirme talebinde bulundukları, talebin aynı mahkemenin 15.10.2012 tarihli ve 2010/549-827 sayılı ek kararı ile reddine karar verildiği, bu ret kararına yapılan itirazın ...6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2013 tarihli ve 2013/75 değişik iş sayılı kararı ile reddolunduğu anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Hükümlünün 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin mutad ve meşru bir "düşünce ve kanaat açıklama yöntemi" olduğu kabul edildiğinden, suçların tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle, gerektirdiği cezanın süresine göre, 05.07.2012 tarihinde Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi ile işlendiği ve bu nedenle açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine dair ...6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2013 tarihli ve 2013/75 değişik iş sayılı kararı yerinde olmadığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istemine ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme:
Hükümlü ... hakkındaki kesinleşen mahkumiyet hükmünden sonra, 05.07.2012 tarihinde Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinde; "31.12.2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
a) Soruşturma evresinde, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171"inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,
c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme öngörülmüştür.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2. maddesinde yer alan, “Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranıda artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır:
a) Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüzün tamamen veya kısmen kapatılması,
b) Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde;
1. Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması,
2. Slogan atılması,
3. Ses cihazları ile yayın yapılması,
4.Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi." şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Hükümlünün 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine uygun olduğu kabul edilen eylemleri mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu kabul edildiğinden, suçların tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği, bu nedenle de hükümlü hakkındaki kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, itirazın kabulüne karar verilmesi yerine, gerekçeden yoksun şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüş ve CMK"nın 309/4-d bendi gereğince Dairece doğrudan karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
IV ) Sonuç ve karar:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2015 tarih 2015/311997 sayılı Kanun Yararına Bozma talebinin KABULÜNE;
2- Hükümlü ... hakkında ...6. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.03.2013 tarih ve 2013/75 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
3- ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraza konu 15.10.2012 tarih ve 2010/549 esas, 2010/827 karar sayılı ilamında hükümlü ... hakkında 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine aykırılık suçlarından kurulan hükümlerin İPTALİNE;
4- ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.11.2010 tarih 2010/549 esas, 2010/827 karar sayılı ilamında hükümlü ... hakkında 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b maddesi gereğince infazının ertelenmesine, 02.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.