22. Hukuk Dairesi 2017/948 E. , 2017/701 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ... davalı ... Bakanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı ...-... Hastanesi işyerinde hizmet alımı yolu ile yürütülen faaliyetlerin girdiği işkolunun tespiti amacıyla ... Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunulduğunu, anılan Bakanlık tarafından 16.04.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan işkolu tespit kararı ile şirket tarafından yapılan işlerin “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” işkolunda yer aldığının belirlendiğini, bu kararın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile İşkolları Yönetmeliğine aykırı olduğunu, davalı şirket çalışanlarının tespite konu işyerinde yürüttüğü ağırlıklı faaliyetin temizlik işi olduğunu, yönetmelikte tüm temizlik faaliyetlerinin “Genel İşler” işkoluna girdiğinin açıkça belirtildiğini, alt işveren tarafından yürütülen tespite konu işlerin girdiği işkolunun asıl işverenin yaptığı işlerden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğini, sağlık işinin münhasıran doktor, hemşire, laborant, sağlık memuru ve bunun gibi kişilerce gerçekleştirilebilecek her türlü sağlık faaliyeti olduğunu, işyerlerinde çalışan işçiler tarafından yapılan işlerin sağlık çalışanları tarafından yürütülen sağlık işi olmadığının açık olduğunu ileri sürerek 16.04.2015 tarih ve 29328 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan işkolu tespit kararının iptaline ve tespite konu işlerin İşkolları Yönetmeliği"nin 20 sıra numarasında yer alan “Genel işler” işkoluna girdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ile davalı ... Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4 ve 5. maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraza ilişkindir.
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 6356 sayılı Kanun"un 3. maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. İşkolunun belirlenmesi konusunu düzenleyen 6356 sayılı Kanun"un 5. maddesine göre, işkolu tespiti ... Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. ... Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete"de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür.
6356 sayılı Kanun"un 4. maddesinin birinci fıkrasına göre, işkolları, Kanuna ekli (...) sayılı cetvelde gösterilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Yine aynı maddede, bir işkoluna giren işlerin neler olacağının, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak, yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır.
İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı İş Kanun"un 2. maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik”, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı düzenlenmiştir.
İşyerinin özelliğini veren temel öğe teknik amaçtır. Mal ve hizmetin kazanç amacıyla yahut başka bir amaçla üretilmesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla hizmet üretimi veya mal üretimi tek başına teknik bir amaç olabilir. Sonuç olarak işyeri, teknik bir amacı gerçekleştiren temelde örgütsel bir birlikteliktir. İşyeri sürelikli bir organizasyon içerisinde örgütlenmeyi gerektirir. Organizasyon, özünde maddi ve maddi olmayan öğelerin yanında emeğin varlığını da içinde barındırır. Aynı işverene ait iki üretim birimi aynı teknik amacı elde etmek için örgütlenmişse yahut bu yerlerde aynı teknik amacın farklı üretim amaçları gerçekleşiyorsa amaçta birlik sağlanmıştır. Farklı üretim birimlerinin tek bir işyeri sayılması için aynı arazi sınırları içinde bulunmaları gerekmemektedir. Fakat birimler arasındaki uzaklık işlerin tek elden yürütümünü engelleyecek boyutta olmamalı çünkü farklı birimler arasında amaçta birlik bulunsa dahi yönetimde birliğin sağlanmasının zorunluluğu tartışmasızdır.
İşkolu tespit davalarında, her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip, o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyle işkolu tespiti gerekir. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespitinin, asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerektiği gibi, alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de doğru olmaz. 6356 sayılı Kanun"un 4/2. maddesinde öngörülen, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de, asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılacağı kuralı, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde farklı işkoluna giren işler yapılıyorsa asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Alt işveren işçileri ise, alt işverene ait bağımsız işyeri çalışanları olduklarından, bağlı bulundukları işkolunun, asıl işverenden ayrı olarak belirlenmesi gerekir. Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4. maddesinin gerekçesinde “Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir” şeklinde anılan durum açık olarak belirtilmiştir.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, ... tarafından 16.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan tespite göre.... Yönetmeliğinin 17 sıra numaralı “Sağlık ve sosyal hizmetler” işkolunda yer aldığına dair işkolu tespit kararı verilmiştir.
İnceleme konusu davada, davalı ... ile ... Hastanesi arasında 01.05.2014 ilâ 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli “Hasta Kayıt, Bilgilendirme ve Yönlendirme Elemanı Hizmet Alımı” konulu hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ve alt işveren işçilerinin belirtilen sözleşme kapsamında çalıştırıldığı anlaşılmıştır. Hizmet alım sözleşmesi, teknik şartname ve tüm dosya kapsamına göre de, alt işveren işçilerinin ağırlıklı olarak, hasta veri kayıt, hasta kayıt kabul, karşılama, yönlendirme gibi işleri yaptıkları anlaşılmıştır. Nitekim iş müfettişi tespiti de aynı yöndedir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre ve alt işveren işyerinde yapılan işlere dair işkolu tespitinin, asıl işveren işyerinden bağımsız olarak tespit edilmesi gerekliliği karşısında, alt işveren ... işçileri tarafından yürütülen işler, niteliği itibariyle İşkolları Yönetmeliği"nin 10 sıra numarasında yer alan “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer almaktadır. Her ne kadar davacı sendika, dava konusu işyerinin “Genel işler” işkoluna girdiğinin tespitini talep etmiş ise de, işkolu tespitine ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan, işkolu tespit kararının iptaline karar verilmesi durumunda, tespite konu işyeri veya işyerlerinin hangi işkoluna girdiğinin resen tespiti gerekmektedir. Bu cümleden olarak, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile işkolu tespit kararının iptaline ve dava konusu işyerinin İşkolları Yönetmeliği"nin 10 sıra numarasında yer alan “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
Diğer taraftan, dava konusu işyerinin alt işveren şirkete ait olması sebebiyle, ... yönünden de, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde verilen karar bu yönü itibariyle de isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun"un 5. maddesinin .... fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile 16.04.2015 tarih ve 29328 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, ...... tarafından hizmet alım sözleşmesi ile... Hastanesinde yürütülen işlerin İşkolları Yönetmeliğinin 17 sıra numaralı “Sağlık ve sosyal hizmetler” işkoluna girdiğine ilişkin, ..."nın 2015/40 sayılı işkolu tespit kararının İPTALİNE,
3-...... tarafından, “Hasta Kayıt, Bilgilendirme ve Yönlendirme Elemanı Hizmet Alımı” sözleşmesi kapsamında Bayburt Devlet Hastanesinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Yönetmeliği"nin 10 sıra numarasında yer alan “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığının TESPİTİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE,
4-... yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın REDDİNE,
5-Yargılamada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL vekâlet ücretinin davalılar ..., ..., ... ve ..."nden alınıp davacıya verilmesine,
6-Yargılamada davalı ... Bakanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....980,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Bakanlığına verilmesine,
7-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 2.157,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.