11. Hukuk Dairesi 2015/9799 E. , 2016/4682 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/02/2015 tarih ve 2014/1098-2015/55 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve fer"i müdahiller vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26.04.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ...., davalı .... vekili Av. ...., fer"i müdahil ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ... Şubesi"ne 15/10/1999 tarihinde 128.594 TL mevduat yatırdığını, 21.12.1999 tarihinde ... yönetimine ... tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetiminin ..."ye devredildiğini, banka yönetimine el konulmasından sonra davalı bankaya yatırılan mevduat alacağının, dava dışı "... ...” adlı banka hesabına aktarılmış olduğu ve Off Shore mevduatların sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile ödenmediğini, oysa ..."nin ... ... adlı paravan kıyı bankasını kurarak tek elden yönetimi sağladığını, suç işleme amacına yönelik olarak planlı ve kasıtlı iş birliği içinde, müvekkilinin dolandırıldığını ve zarara uğratıldığını, ... yetkililerinin dolandırıcılık suçundan mahkûm olduklarını ileri sürerek 128.594 TL"nin 15/10/1999 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 15.10.1999 tarihinde davacıdan 128.594.00 TL tahsilat sağlanarak bu miktarın Off Shore hesaplara aktarıldığı, güven kurumu olan bankaların da tasarruf sahiplerini doğru bilgilendirmek, onların zarar görmesini engelleyecek tedbirleri almak ve kendilerine emanet edilen mevduatları özenle korumak ve değerlendirmek gibi yükümlülükleri bulunduğu, dava konusu işlemi yapan aracı davalı banka ile dava dışı Off-Shore bankası arasında organik bir bağ bulunduğu, her iki bankanın da birbirlerinin uzantısı durumunda oldukları bu nedenle bankanın da dava konusu bedelden sorumlu olması gerektiği, davalı bankanın özellikle davacının da içinde bulunduğu bir kısım mevduat müşterilerinden topladığı mevduatı aslında ...’a devretmediği halde kayden Off-Shore bankasına aktarmış gibi göstererek, aslında yine Türkiye’de ve özellikle de davalı bankanın hakim hissedarlarının ortağı veya kardeş kuruluşu mahiyetindeki firmalara kredi verildiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile 128.594 TL"nin 15/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek değişebilir oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili ve feri müdahiller vekilleri temyiz etmiştir.
1- Feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği belirlenemediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Feri müdahil vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı vekili ile feri müdahil ... vekilinin temyiz istemlerine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, fer"i müdahil ... vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Davacı vekili dava dilekçesinde, 128.594 TL"nin 15/10/1999 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini istemiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
04.12.1984 tarih ve 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, ..."nin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, 15.12.1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, ..."nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, 01.01.2000 tarihine kadar olan davacı alacağına reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra da avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi hükmü uyarınca kararın davalı ve fer"i müdahil yararına düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ve fer"i müdahil ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ve fer"i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan “ ...15/10/1999 tarihinden itibaren...” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “...15/10/1999 tarihinden 01.01.2000 tarihine kadar reeskont faiz oranı, 01.01.2000 tarihinden itibaren ...” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün davalı ve fer"i müdahil ... yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı .... ve ..."ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.