4. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1768 Karar No: 2021/1101 Karar Tarihi: 10.03.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1768 Esas 2021/1101 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2019/1768 E. , 2021/1101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 27/07/2016 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm ve cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/07/2018 günlü karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/02/2019 günlü Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası sonucu ölüm ve cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ...’ya ait, diğer davalı ...’nun sevk ve idaresindeki araç sürücüsünün direksiyon hakimiyeti kaybederek takla atması sonucu gerçekleşen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisi Azize’nin hayatını kaybettiğini, engelli olan davacıların, tek destekleri annelerinin ölümüyle büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirterek uğranılan manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesince; davacıların manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; davacıların ölene yakınlığı, olayın gelişimi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Bölge adliye mahkemesince, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz edilen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.