5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1309 Karar No: 2020/11380 Karar Tarihi: 10.06.2020
Rüşvet vermeye teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/1309 Esas 2020/11380 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2016/1309 E. , 2020/11380 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle atılı suçtan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 14/02/2017 tarihli ve 2015/5-95 Esas, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere "suçtan zarar görme" kavramının "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılması gerektiği, keza 3628 sayılı Kanunun 18. maddesinde "...varsa diğer ilgili kamu kurum veya kuruluşlarına bildirilir." hükmünün yer aldığı, sanığın kamu görevlisi olmadığı ve hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan dava açıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında atılı suçtan açılan kamu davasına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen İçişleri Bakanlığının katılma hakkı olmadığı anlaşılmakla, vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin müdafin sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2011 tarihli ve 2011/112 Esas, 2011/228 sayılı Kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 09/09/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip ... (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/05/2013 tarihli, 2012/229 Esas ve 2013/764 Karar sayılı ilamıyla sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediğinden bahisle CMK"nın 231/11. maddesi gereğince dosyanın ele alınması için ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine dosyayı ele alan mahkemece 25/10/2013 tarihli ve 2011/112 Esas, 2011/228 sayılı Ek Karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de; Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, mercinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; ihbara konu ... (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/05/2013 tarihli, 2012/229 Esas ve 2013/764 Karar sayılı ilamında sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrilmesi sonucu verilen cezanın kesin olduğunun belirtildiği ancak 5320 sayılı Kanuna 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. madde gereğince 14/04/2011 tarihinden sonra hapisten çevrilen adli para cezalarının miktar gözetilmeksizin temyiz yasa yoluna tabi bulunması karşısında, kararın kesin olmadığı şerhini içerir şekilde usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre işlem yapılması gerektiği nazara alınmadan, denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.