22. Hukuk Dairesi 2016/32290 E. , 2017/694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin emekli olmasına rağmen ödenmeyen kıdem tazminatı ile kötüniyet tazminatı aksi halde ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve izin ücretinin müteselsil sorumlulardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davanın husumet ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Bozma ilamına uyulan mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı ise fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Mahkemece, kararda “...davacının yaşlılık aylığı istemiyle başvuruda bulunup aylık bağlanacağının işverene bildirim tarihi olan 13.06.2012 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte...” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde kıdem tazminatına işletilmesi gereken faizin başlangıç tarihi olarak 14.06.2012 tarihi belirtilmekle kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz başlangıç tarihi yönünden hüküm hatalıdır.
Diğer yandan, Mahkemece hükmedilen brüt 1.967,48 TL yıllık ücretli izin alacağına dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiş olup, verilen bir hükmün infazda tereddüt uyandırmaması gerekmektedir. Hükümde dava ve ıslah tarihleri ile bu tarihler itibariyle miktarlar açık ve net olmayıp hüküm bu yönüyle de hatalıdır.
Ayrıca, hükmedilen alacak kalemleri ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gözetilmeden kurulan hükümler de hatalıdır.
Yukarıda belirtilen hususlar bozma nedeni ise de, söz konusu hataların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Hüküm fıkrasının; kıdem tazminatına ilişkin bölümünde “13.06.2012” rakamları kaldırılarak yerine “14.06.2012” rakamları yazılmak, “...bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcükleri eklenmek, yıllık ücretli izin alacağına ilişkin bölümünde “...brüt 1.967,48 TL nın” sözcük ve rakamlarından sonra gelmek üzere “1.000,00 TL’lık kısmına” sözcük ve rakamları, “...dava” sözcüğünden sonra gelmek üzere “(09.08.2012)” rakamları, “ıslah” sözcüğünden önce gelmek üzere “967,48 TL’lık kısmına” sözcük ve rakamları, “ıslah” sözcüğünden sonra gelmek üzere “(15.07.2013)” rakamları eklenmek, “...davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcükleri kaldırılarak yerine “...davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcükleri yazılmak, vekalet ücretine ilişkin bölümünde “... davacı yararına belirlenen 1.800,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamları kaldırılarak yerine “...davacı yararına belirlenen 1.800,00 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamları yazılmak, yargılama giderlerine ilişkin bölümünde “...368,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamları kaldırılarak yerine “...368,13 TL’sının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamları yazılmak suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.