10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11901 Karar No: 2017/1398 Karar Tarihi: 23.02.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11901 Esas 2017/1398 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/11901 E. , 2017/1398 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, istihkak iddiası ile davalıya ait ... plakalı traktörün kendisine ait olduğunun tespiti ile davalı Kurum tarafından konulan araç üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70’inci ve mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı, davalıya ait ... plakalı traktörün kendisine ait olduğunun tespiti ile davalı Kurum tarafından konulan araç üzerindeki haczin kaldırılmasını dava ettiği anlaşılmaktadır. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında ele alınması gereken bir husustur. Davaya konu uyuşmazlığın, haczedilen araç üzerindeki istihkak iddiasından kaynaklanmaktadır. Hal böyle olunca, görevsizlikten önceki davaya konu ilk bozma kararı olan 8. Hukuk Dairesinin 19.6.2014 tarih ve 2013/12784E-2014/12850K sayılı bozma ilamında “Bu tür alacaklar nedeni ile konulan hacizlerin kaldırılması 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usülü Hakkında Kanun maddeleri uyarınca genel mahkemelerde açılması gerektiğinin” belirtildiği, bozma kararında iş mahkemesinin görevli olduğu yönünde her hangi bir görev bozmasının bulunmadığı dikkate alınarak, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiğinin kabulü ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.