11. Hukuk Dairesi 2015/11148 E. , 2016/4673 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 12/11/2014 gün ve 2014/226 - 2014/358 sayılı kararı onayan Daire"nin 01/06/2015 gün ve 2015/2032 - 2015/7385 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli ve tanınmış "..." ibareli veya bu asıl unsurun başka bir kelime ile kullanıldığı bir çok markanın bulunduğunu, davalı şirketin müvekkilinin bu markaları ile iltibasa sebep olacak "..." ibareli işaret için kötüniyetle tescil başvurusu yaptığını, davalı kurum nezdindeki itirazlarının ..."nca nihai olarak reddedildiğini, "..." kelimesi çatı markasını oluşturduğundan benzerlik değerlendirilmesinde dikkate alınamayacağını, "......" ibaresinin ise müvekkili markaları ile benzerliğinden davalı şirketin başvurusunun kabulü halinde seri marka intibağını uyandıracağını, iltibasa meydan vereceğini, müvekkilinin markaları ve ticari itibarının zarar göreceğini, davalı şirketin haksız yararlanmasına yol açacağını ileri sürerek ... ..."nin 2014-M-4597 sayılı kararının iptalini, davalı şirketin 2012/17705 sayılı başvurusuna konu "..." ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, "..." ibaresinin ayırdediciliğinin bulunmadığını, 556 sayılı KHK"nın 8/4"üncü maddesinin şartlarının oluşmadığını, iltibas tehlikesinin doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı markalarının tanınmış olarak nitelendirilemeyeceğini, ... telefonlarına işaret eden "..." ibaresinin diğer GSM operatörlerince de tescil edilerek kullanıldığını, bu ibarenin ayırdediciliğinin bulunmadığını, müvekkili başvurusuna konu işaretin ayırdedici unsurunun "..." ibaresi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 33,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak ... "ye gelir kaydedilmesine, 26/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.