Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10466 Esas 2017/1389 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi : İş Mahkemesi
Tarihi : 16.02.2016


Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün, temyizin reddine ilişkin ek kararın davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2016 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.190,00 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda, davacı Kurum yönünden reddine karar verilen faiz dahil toplam 41,26 TL alacak tutarı dikkate alındığında yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması hükmolunan miktar itibariyle mümkün bulunmadığından davacı Kurumun temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle REDDİNE, usul ve kanuna uygun “temyiz talebinin reddine” ilişkin 25.04.2016 tarihli ek kararının ONANMASINA, 23.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.