Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/9206 Esas 2018/4950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9206
Karar No: 2018/4950
Karar Tarihi: 26.04.2018

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/9206 Esas 2018/4950 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/9206 E.  ,  2018/4950 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 50/3, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1.77 promil alkollü vaziyette araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği anlaşılan sanık hakkında, tespit edilen alkol promil miktarı itibariyle kastın yoğunluğu, tehlikenin ağırlığı, suçun işleniş biçimi nazara alınarak TCK"nın 61/1. maddesi uyarınca, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi düzelterek onama konusu yapılmamış olup, bu nedenle tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş; ""20.08.2014"" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması;
    İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 4. paragrafındaki ""50/3"" ibaresinden sonra gelmek üzere ""ve 50/1-a"" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.