11. Hukuk Dairesi 2015/11090 E. , 2016/4662 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 03/07/2014 gün ve 2014/186 - 2014/266 sayılı kararı bozan Daire"nin 09/03/2015 gün ve 2014/16850 - 2015/3124 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 19/08/2003 tarihinde, sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisine haiz acentelik sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin sözleşme süresince yetki sınırları içinde davalıyı tanıtıcı faaliyet ve girişimlerde bulunduğunu, davalının nam ve hesabına sigorta sözleşmelerine aracılık edildiğini, ticari itibar ve portföyünün davalı ... şirketi lehine kullanıldığını, davalının tanınırlığını ve marka bilinirliğini, arttırdığını, davacının bu faaliyetleri, davalının müşteri sayısını ve poliçe üretimini arttırdığını, davalı tarafın herhangi bir uyarı yapmaksızın davacının poliçe düzenlememesi için bilgisayar sisteminin girişini ekran karartmak suretiyle engellendiğini, daha sonra da 06/7/2007 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin maddi ve manevi kayba uğradığını, haksız fesih ile davalıya önemli menfaatler sağlandığını, davacının oluşturduğu ekonomik değer taşıyan veya ekonomik değere dönüştürülebilecek olgulardan (marka tanınırlığı, portföy, ticari itibar) faydalanmaya devam ettiğini, bu nedenlerle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 23/16. maddesiyle davacıya tanınmış olan portföy tazminatının hesaplanarak hüküm altına alınmasının gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 15.000 TL portföy tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15/11/2011 tarihli dilekçesi ile dava değerini 64.451 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak ..."ye gelir kaydedilmesine, 26/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.