MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : a-Katılan ..."a karşı;
TCK’nın 158/1-f, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-Katılan ..."ya karşı;
TCK’nın 158/1-f, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
c-Katılan ... "e karşı;
TCK"nın 158/1-f, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nın arabam.com internet sitesinde katılan ..."nın eşine ait ... plakalı aracı ve yine kendi üzerine kayıtlı olmayan 06 AG 5816 plakalı aracı satmak için ilan verdiği, katılanların internet sitesinde verilen ve sanığa ait olmayan telefon numarasını aradıkları, sanığın katılanlardan kaparo istediği ve ... adına Akbank Etimesgut şubesine para havalesi yaptırdığı ve ... vasıtasıyla parayı aldığı, kapora olarak katılan ..."nun 250 TL katılan ..."in 250 TL parayı sanığın verdiği banka hesabına gönderdikleri, katılanlardan ..."ın da ... adına 1000 TL parayı PTT aracılığıyla havale yaptırdığı ve ... tarafından çekilmesini sağladığı, sanığın buluşma yerine gelmemek suretiyle mağdurlar ..., ..., ..."yu dolandırdığının sübut bulduğu, sanığın böylece üzerine atılı suçları işlediği iddia edildiği olayda;
a)Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı gereğince TCK"nın 53/1. maddesinin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Sanığın, katılanların zararlarını PTT aracılığıyla havale yaparak ödediğini beyan etmesi karşısında, katılanların adına PTT aracılığıyla havale yaptığı ancak katılanların adres ve diğer bilgilerinin olmaması nedeniyle katılanlara ulaşmadığı anlaşılmakla, sanığın ödeme iradesinin bulunması nedeniyle, zararın karşılanması amacıyla gerektiğinde ödeme mahalli belirlenerek sanık hakkında TCK’nın 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.