
Esas No: 2015/4847
Karar No: 2017/6674
Karar Tarihi: 22.11.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/4847 Esas 2017/6674 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden ise davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlararası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 634, 529 ve 1215 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından haksız olarak kullanıldığı, bedel ödenmediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, intifadan men şartının gerçekleşmediğini, taşınmazların diğer dava dışı paydaş Hasan ile birlikte kullandığını, Hasan tarafından ödeme yapılıp yapılmadığını bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu 634 parselde elatmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer tüm talepler yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1215 ve 529 parsel sayılı taşınmazlarda davacının kullandığı yer olduğu saptanarak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, yargılama sırasında dava konu 634 parsel sayılı taşınmazdaki taraflar ve dava dışı paydaşların payını 18.12.2012 tarihli satış işlemi ile dava dışı ...’e temlik ettiği kayden sabittir.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. HMK"nin 125/2. maddesinde; “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” hükmüne yer verilmiştir.
Hâl böyle olunca, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, öncelikle elatmanın önlenmesi talebi yönünden yukarıda değinilen usulü eksikliklerin giderilmesi ecrimisil talebi bakımında ise, davacının 10.01.2012 tarihinde davalıya ihtarname keşide ettiği eldeki davanın 10.04.2012 tarihinde açıldığı, bu dönmeler içinde taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığının tespiti halinde ihtar tarihinden dava tarihine kadar ki dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek karar verilmesi doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.