10. Hukuk Dairesi 2016/18702 E. , 2017/1368 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Bir önceki bozma ilamımızda, söz konusu olayda belli bir oranda kaçınılmazlığın etken olduğunun kabulü zorunlu olup, hükme esas alınan raporun bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilmiş olması karşısında, mahkemece, bozma sonrası alınan kusur raporunda, davalı işveren her ne kadar %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, benzer dava dosyalarında bozma ilamları sonrası alınan bilirkişi raporlarında işverenin %90, sigortalının %10 oranında kusurlu kabul edilmesi ile, kaçınılmazlık durumu da dikkate alınarak davalı şirketin %90 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, bir önceki bozma ilamımızın yerine getirilmediği belirgin olduğundan, kaçınılmazlık faktörü yönünden, konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
2- Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Dosya kapsamı irdelendiğinde, hükmün gerekçe kısmında, davalı işverenin %90 kusur oranı üzerinden sorumlu bulunduğu belirtilmiş ise de; dava değeri ile (8.831,46 TL asıl alacak, 2.445,14 TL faiz=11.276,62 TL ) hükmedilen miktar (6.623,60 TL asıl + 1.883,86 TL faiz ) karşılaştırıldığında, %75 kusur oranı üzerinden hüküm kurulmak suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası yönünden çelişki oluşturulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.