11. Hukuk Dairesi 2015/10927 E. , 2016/4652 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/11/2014 gün ve 2013/447-2014/787 sayılı kararı bozan Daire’nin 03.06.2015 gün ve 2015/1502-2015/7643 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 14.06.2013 günü saat 14:00"de yapılması kararlaştırılan genel kurulunun .... temsilcilerinin saat 14:20 olduğu halde gelmemeleri nedeniyle toplantının yapılamayacağı kanaatiyle ertelenmesini içerir tutanak tutarak şirket merkezinden ayrıldığını, toplantı gerçekte saat 14:00"de başlamadığı halde tutanağın ilk paragrafına bu saatte toplandığının belirtildiğini, 1. gündem maddesinde ise açılışın saat 14:24"te yapıldığının yazıldığını, böylece tutanakta çelişki yaratıldığını ve tutanağın gerçekleri yansıtmadığını, toplantıya çağrı ve davette saat 14:00"de yapılacağının açık ve kesin olarak belirtilmesi ve bu saate çoğunluğun ve Bakanlık temsilcisinin bulunmamasının toplantının belirlenen 2. güne ertelenmesini gerektirmesine rağmen bu yükümlülüğe uyulmadığını, toplantıda gündem dışı konular görüşülemeyecekken gündemin 1. maddesinde çağrı ve davet kağıdına aykırı olarak, müvekkilinin tutanağı toplantı erteleme talebi gibi yorumlanıp, hukuka aykırı karar alındığını ayrıca, hazirun cetvelinde toplantıda hazır bulunmayan müvekkilinin imzasının oluğunu, hazirun cetvelinin eski yönetmeliğe göre hazırlandığı Bakanlık temsilcileri tarafından belirtilerek muhalefet şerhi konulmasına rağmen değiştirilmediğini ve toplantının eski cetvele göre yapıldığını, bunun yanı sıra 6. ve 10. gündem maddeleri ile belirli konularda değişiklik yapılıp, kararlar alınarak müvekkilinin kendisine bildirilmeyen bu kararları kabul etmek zorunda bırakıldığını, tutanakta yapılan oylamalarda ve anılan kararlarda hangi pay sahibinin hangi hisse oranında olumlu ya da olumsuz oy kullandığının da belli olmadığını, yönetim kurulu, denetim kurulu üyeleri ile şirket vekilinin kendileri ile ilgili gündem maddelerinde belirtilen müzakerelere katılamaması gerektiği halde toplantıya katılıp, oy kullandıklarını ileri sürerek, davalı şirketin 14.6.2013 tarihli 2013 yılı olağan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 03.06.2015 tarihli kararı ile davacı yararına bozulmuştur.
Bu kez taraf vekilleri, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2-Davalı vekilinin karar düzeltme istemine gelince, dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine karar, yönetim kurulunun ibrası için yasada belirtilen nisaplara uyulup uyulmadığı ve ibra kararının mutlak butlanla malul olup olmadığı hususları değerlendirilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Gerçekten de, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK"nın 436/2. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında ve diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanma hakkını haiz değildirler. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de şayet ibra oylamasında yönetim kurulu üyeleri de oy kullanmış ise, bu oylar mevcut değilmiş gibi karar nisabının sağlanıp sağlanmadığının değerlendirmesi gerekmektedir. Somut olayda, şirketin 60.000 hissesi mevcut olup yönetim kurulu 55.240 adet hisse sahibinin oyu ile ibra edilmiştir. Oy hakkından mahrum olan yönetim kurulu üyelerinin oyu dikkate alınmadığında dahi kabul oyu davacının 4.760 adet oyundan yüksek bulunduğundan ibra oylamasında karar nisabı sağlanmış olup, mahkemece bu yönden de davanın reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmayıp davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.06.2015 tarih, 2015/1502 Esas, 7643 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK"nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.06.2015 tarih, 2015/1502 Esas, 7643 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, alınmadığı anlaşılan 123,60 TL temyiz başvurma harcı ile 29,20 TL temyiz ilam harcının davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak ...."ye gelir kaydedilmesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.