(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1152 E. , 2021/4672 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 33 parsel sayılı 692.656,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile orta malı olarak 2005 yılında sınırlandırılmıştır. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında adına tescili istemiyle 2012 yılında dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli karar Dairemizin 16.09.2015 tarih 2014/14474 Esas, 2015/10478 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece kesin hüküm olduğu kabul edilen dosyada davacı taraf olmadığından kesin hüküm şartlarının oluşmadığı, bu dosyanın davacı için ancak güçlü delil olabileceği, mahallinde öncelikle yeniden keşif yapılarak davacının davaya konu ettiği bölümlerin belirlenmesi, daha sonra iddia ve savunmalar çerçevesinde toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 17.08.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz içerisinde yer alan (A) harfi ile gösterilen 6.679,03 metrekarelik kısmın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kabul kararı verilen temyize konu fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, imar-ihya edilmiş tarım arazi vasfında olduğu ve bu şekilde dava tarihine kadar, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz mera olarak tespit edilmesine rağmen, mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmazın kadim mera niteliğinde olup olmadığı yönünden komşu köy halkından bilirkişi dinlenilmemiş, bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli olmayan tek kişilik zirai bilirkişi raporunda davacı adına tesciline karar verilen bölüm ile geri kalan bölüm arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı, mera parselinden ne şekilde ayrıldığı ve arazinin niteliği açıklanmamış, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve keşifte, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli bölümün önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli bölümün kadim mera olup olmadığı ve çekişmeli bölümün içinde yer aldığı mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini, kamu orta malı mera vasfında olup olmadığını, meradan açılıp açılmadığını ve mera bütünlüğünü bozup bozmadığını belirten, çekişmeli bölüm ile mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığını ve üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini duraksamasız şekilde ortaya koyan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini, imar-ihyaya muhtaç yerden olması halinde imar ihya edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmaz bölümünün sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu bölümün önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi ve memleket haritaları ile uydu fotoğrafları da yapılacak inceleme sırasında dikkate alınması istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.