12. Ceza Dairesi 2016/6920 E. , 2018/4918 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Her iki sanık hakkında- TCK"nın 85/1, 62, 51/1-3-6-7, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafii Av. ..."nin mahkemenin 23.12.2014 tarihli kararını sanık isimlerini de ayrı ayrı zikrederek 24.12.2014 tarihli süre tutum dilekçesi ile her iki sanık yönünden temyiz ettiği anlaşılmakla, tebliğnamede sanık müdafinin sanık ... hakkında temyiz talebinde bulunulmadığı gerekçesine dayanan temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek, hükmün her iki sanık yönünden temyiz edildiği kabul edilerek yapılan incelemede;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
22.03.2007 günü saat 14.00 sularında sürücü ... yönetimindeki su tankeri ile yerleşim yeri dışında, 9 metre genişliğinde, bölünmüş, tek yönlü, düz, hafif eğimli, asfalt kaplama yolda, yağmurlu ve bulutlu havada, Göktürk Hasdal yolu üzerinde seyretmekte iken, yol üzerindeki 35-40 metre uzunluğundaki bozuk yoldan kaçmak için manevra yaparken yolun ıslak olmasının da etkisiyle, aracın hakimiyetini kaybederek toprak orta refüjü aşarak karşı yönden gelmekte olan sürücü ... ... idaresindeki kamyona çarpması sonucu hayatını kaybettiği olayda, sanıkların benzer mahiyetteki savunmalarında " yolun 27.09.2000 tarihinde müteahhit şirketlerce idareye teslim edildiği, kaza tarihinin ise 22.03.2007 olduğu, idare ile yapımcı firmalar arasında yapılan sözleşmenin 31.maddesine göre, yol yapımından kaynaklanan kusurların, yapımcı firmalara, bunun dışında yolun işletilmesinden bakım işlerinden ve dolayısıyla bundan doğacak kusurların idareye ait olduğunun net olarak belirtildiği, çalıştıkları ... A.Ş. nin, kazanın meydana geldiği yol kısmının yapılması, işletilmesi ve bakımında bir görev ve yetkisinin bulunmadığını, kazanın yolun bakımının yapılmamasından, işletme aşamasındaki eksikliklerden kaynaklandığını, bu nedenle idarenin kusurlu olduğunu, olayda sorumluluklarının bulunmadığını belirttikleri, Karayolları Bölge Müdürlüğünün 09.05.2007 tarihli yazısında; anılan yolun müteahhit ... İnş. San. Turizm.ve Tic. A Ş."nin taahhüdünde olduğu, sözleşmenin Kaza Olması başlıklı 26. maddesinde "Taahhüdün yerine getirilmesi süresince vuku bulacak kazalardan ve bu kazaların sebep olacağı zararlardan, can ve mal kaybından ve üçüncü şahıslara karşı yapılacak her türlü zararlardan müteahhit doğrudan doğruya sorumludur" hükmü gereğince anılan şirketin sorumlu olduğu, olay yerinde görev yapan firmanın teknik sorumlularının proje müdürü ... ve şantiye şefi ... olduğu yönünde görüş bildirdiği, İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Ulaştırma Anabilim dalı Başkanı/ Trafik tekniği, Karayolu Ulaştırması ve Kaza analizi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yaşar Mete Sümer tarafından düzenlenen 23.12.2008 havale tarihli raporda " Kaza mahallinin yer aldığı kesimin bakımının kimin sorumluluğunda olduğu hakkında ibraz edilen belgelerden doğan sonuçlar çelişkili olup, tam olarak bir sonuca varmak mümkün olmamaktadır. Sunulan 27.09.2000 tarihli teslim alma tutanağında, yolun yapımından kaynaklanan kusurların müteahhit ... ...... A Ş -... A Ş ortak girişimine, müteahhidin dışında yolun işletmesinden doğan bakım işlerinin İdareye ait olması kaydı ile teslim alındığı ve trafiğe açılmasının kararlaştırıldığı belirtilmektedir. Burada belirlenmemiş olmakla birlikte idare sözcüğünden Karayolları Genel Müdürlüğü"nün kastedildiği düşünülmüştür. Teslim alınan kısımlar km 32+000-40+200, km 38+840-38+960 ve 39+700-39+900 kesimleridir. Diğer taraftan 6 Ekim 2003 tarihli devir sözleşmesinde ise Karayolları Genel Müdürlüğü ile .... ... ...A Ş. - ... A Ş. arasında akdedilen dosyanın Sayıştay"ca onandığı, ihalesi yapılan yolun takriben km 0+000+43+504 kesıminde yaptırılacak " tesviye, sanat yapıları, alttemel, plentmiks, temel, banket, sathi kaplama, BSK ve." İnşaatı işlerine ait sözleşmenin ... AŞ. ye devredildiği belirtilmektedir. Bu belirlemelere göre her ne kadar yol 27.09.2000 tarihinde trafiğe açılmış ve bakım sorumluluğu İdareye bağlanmış ise de, son olarak 6 Ekim 2003 tarihinde yolun yukarıda anılan işler için ... A Ş.ye devredildiği anlaşılmaktadır. Devir sonucu yapılacak işlemler içinde sathi kaplama, tesviye vb. işler de bulunmaktadır. Kaza tarihi 22.3.2007 olduğuna göre aradan uzunca bir zaman geçmiştir. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü"nün anılan 09.05.2007 tarih ve 11109 sayılı yazısına göre anılan yol ... AŞ. tarafından Karayolları Genel Müdürlüğüne henüz teslim edilmemiştir. Diğer taraftan kazanın meydana geldiği noktanın km.si net olarak belirli değildir. Buna göre kaza noktasının ... A.Ş."nin sorumlu olduğu kesimde bulunması koşulu ile anılan şirketin sorumlu teknik elemanının kazanın oluşmasında tali etkili olduğunun kabulü gerekmiştir, ancak; ... ve ..."nün iddia ettikleri üzere ... A Ş. nin devir aldığı kesim içinde anılan 27.9.2000 tarihli teslim alma tutanağı ile idareye teslim edilen ve trafiğe açılan kesim bulunmuyor ve kaza da bu kesimde meydana gelmiş ise bu durumda Karayolları Genel Müdürlüğü teknik elemanlarının olayda tali oranda kusurlu olduklarının kabulü gerekecektir" şeklinde rapor tanzim edildiği, kovuşturma aşamasında makine mühendisi/ trafik ve iş güvenliği uzmanı ... ... alınan raporun sonuç bölümünde " kaza tarihinin 22.03.2007 olduğu, kaza tarihi ile teslim tarihi arasında uzunca bir süre olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğünün 09.05.2007 tarihli, 11109 sayılı yazısında, anılan yolun ... A.Ş. tarafından henüz teslim edilmediğinin belirtildiği, teslim alınan kısımların, km : 32+000-40+200, km : 38+840-38+960 ve 39+700-39+900 olduğu, yolun hasarlı olan kısmının açık olarak belirtilmediği görülmüştür.
Kaza noktasının teslim edilen kısımlar içinde olması halinde, Karayolları Genel Müdürlüğünün olayda sorumlu teknik elemanlarının, aksi halde ... A.Ş sorumlu ve teknik görevlilerinin olayda tali kusurlu oldukları,... plakalı kamyon sürücüsünün, bölünmüş tek yönlü yolda, normal seyrinde iken, kendi yönündeki aracın aniden manevra ile karşı yöne (zıt yöne) geçeceğini öngörerek tedbir alması mümkün olmadığından, olayda kusurunun olmadığı kanaati hasıl olmuştur” denildiği, yine keşif üzerine makine mühendisi ... ... tarafından düzenlenen 11.10.2010 tarihli raporda özetle; kazanın meydana geldiği nokta her ne kadar 27.09.2000 tarihinde müteahhit .... ... İnş.Tic.A.Ş.-ÖZTAŞ İnş.Malz. Tic.A.Ş. Ortak Girişiminden teslim alınan; yolun Km:32+000 - 40+200 arasındaki bölünmüş yol (Göktürk Bağlantı Yolu ve Pirinçli Köprülü Kavşağı dahil) arasında bulunuyor olsa da; Ankara 33. Noterliğinde düzenlenen 06.10.2003 tarih ve 30211 numaralı sözleşme işin aynen ... İnş.San. Turizm ve Tic.A.Ş."ne devrini kapsadığı ve İdare tarafından Savcılık makamına bildirilen teknik sorumlular oldukları için; dosya sanıklarının sorumluluk alanında kaldığı görüşünün oluştuğunun bildirilmesi karşısında, öncelikle taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi ile işin devrine ilişkin belge ve sözleşme asıllarının celbi ile, konusunda uzman, Teknik Üniversitelerin ilgili branşlarında görevli 3 kişilik bilirkişi heyeti ile birlikte kaza mahallinde keşif icra edilip, kazanın meydana geldiği yolun kaza tarihinde tamamen tamamlanıp tamamlanmadığı, İdareye tesliminin yapılıp yapılmadığı, kazanın yol kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, yol kusurunun söz konusu olduğu durumda yolun yapımından mı yoksa bakım eksikliğinden mi kaynaklandığı, yol yapımından kaynaklanması durumunda 06 Ekim 2003 tarihli devir sözleşmesi ile devredilen işlemlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı kesin olarak tespit edildikten ve bilirkişi raporları ve müzekkereler arasındaki çelişkiler giderildikten sonra, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.