1. Hukuk Dairesi 2015/5124 E. , 2017/6662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik ... "un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir
Davacı, maliki olduğu 30 parsel sayılı taşınmazın 630 m2"lik bölümünü davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığını ileri sürerek, 01.01.2003-20.04.2010 tarihleri arasındaki dönem için 25.330,00 TL ecrimsilin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, işgal tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında zamanaşımı itirazında bulunmuş ayrıca taşınmazda kiracı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahalenin keşfen sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Çekişme konusu 2.957,37 m2 yüzölçümlü 30 parsel sayılı taşınmazın arsa cinsi ile ...Vakfı adına kayıtlı olduğu, taşınmazda 630 m2 lik alan üzerinde bulunan gecekonduyu davalının 3. kişilerden devralarak kullandığı sabittir.
Davacı 01.01.2003-20.04.2010 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisil talep etmiştir. Davalı 12.02.2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile birlikte 5 yıllık dönem için ecrimisil istenebileceğini savunmuştur. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ecrimisil 5 yıllık süre için istenebilir. Ancak, daha fazla dönem için istenmiş, davalı taraf zamanaşımı def’in de bulunmamışsa, daha fazla dönem için de ecrimisile hükmedilebilir.
Somut olayda davacı 7 yıl 4 aylık bir dönem için ecrimisil istemiş,davalı da 12.02.2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile birlikte 5 yıllık dönem için ecrimisil istenebileceğini belirtmiştir.
Davalı keşif sonrası düzenlenen rapor tebliğ edildikten sonra zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, davadan da bilirkişi raporunun tebliği ile haberdar olduğu gözetildiğinde, davalının zamanaşımı itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir.
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, çekişmeli taşınmaz tapuda arsa cinsi ile kayıtlı olup, arsanın getireceği ecrimisilin belirlenmesi gerekirken, mahkemece davalı tarafından devir alınan ev ve depo üzerinden ecrimisil hesaplaması yapılmıştır.
Hal böyle olunca davalının zamanaşımı itirazı da gözetilerek, davalının kullandığı bölümün (ev ve deponun zemini için) arsa olarak getirebileceği ecrimisil, yukarıdaki ilkeler uyarınca belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.