11. Ceza Dairesi Esas No: 2014/11443 Karar No: 2014/9993 Karar Tarihi: 22.05.2014
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/11443 Esas 2014/9993 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesi tarafından, ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanık ...’in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması kararının kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay'a gönderildiği belirtiliyor. Yargıtay Ceza Dairesi, ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de İİK’nun 337/a maddesinde düzenlenen suçun işlenebileceği hükmünde olduğundan, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinin hatalı olduğuna karar verilerek, kararın reddine karar verildi. Ancak, sanığın savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği konusunda Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verildi. Açıklanan kararda; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a maddesi, ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunu düzenlemektedir. Söz konusu suç, İİK’nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü olan ticari şirketlerin müdür ve yetkilileri tarafından da işlenebilmektedir. Ayrıca, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde sayılan kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya
11. Ceza Dairesi 2014/11443 E. , 2014/9993 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.03.2014 gün ve 2013-6044/21513 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.04.2014 gün ve KYB. 2014/113891 sayılı ihbarnamesi ile; Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanık ...’in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 5. İcra Ceza Mahkemesinin 10/03/2009 tarihli ve 2008/80 esas, 2009/351 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde: Ticaret şirketlerinin müdürleri veya yetkililerinin, 2004 sayılı Kanun"un 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğünün bulunmadığı, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 136. maddesinde sayılan kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya yetkilileri yönünden anılan Kanun"un 337/a. maddesindeki suçun işlenmesinin mümkün olmadığı cihetle, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü: Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509 ve 513 Esas sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, İİK.nun 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesinin mümkün olduğunun anlaşılması karşısında, CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, ancak; sanığın terk ettiği ileri sürülen ticaret sicil adresine gönderilen duruşma davetiyesinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, farklı bir adreste Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca doğrudan yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağından, sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği husununda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.