MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.02.2011 gün ve 2009/1232- Esas 2011/96 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

-KARAR-

Davacı, maliki olduğu 3438 parsel sayılı taşınmazda bulunan dubleks villa niteliğindeki 2 nolu bağımsız bölüme davalının kilidi kırıp girerek kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve haksız müdahalenin başladığı 15.07.2009 tarihinden itibaren 1.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazın aslında gerçek malikinin kendisi olduğunu, davalının taşınmazı kendisinden hile ve dolandırıcılık yolu ile aldığını, bu taşınmazı 15 yıldır kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,el atmanın önlenmesi isteği yönünden davacı tarafça kesin süreye rağmen peşin harcın tamamlanmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 1086 sayılı HUMK"un 5219 sayılı Yasa ile değişik 427/2 maddesi uyarınca 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540.00 TL"den az olan davalara ait yerel mahkeme kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Davaya konu miktarın (1.000,00 TL) temyiz kesinlik sınırı olan 1.540,00 TL"nin altında kaldığı anlaşılmaktadır
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayda da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından (6100 sayılı Yasanın 3. maddesi yollamasıyla) davalının temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.