MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ... ile sanığın, katılan ..."e ait arazilerde ceviz bahçesi kurma işine girdikleri, ardından sanığın resmi dairelerde işlemleri takip edeceğini söyleyerek temyiz kudretine haiz olmayan ve vesayet altında bulunan katılan ..."e bir takım boş kağıtlar imzalattırdığı, bu esnada boş kağıtların arasına koyduğu 600.000 TL meblağlı senedin de sanık tarafından imzalanmasını sağladığı ve bu senede dayanarak sanık hakkında icra takibi başlattığı, sanığın bu şekilde katılan ..."e yönelik dolandırdırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
Sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Katılan ..."ın 06/10/2008 tarihli şikayet dilekçesinde ""18.07.2008 vadeli ve 18.06.2008 tanzim tarihli senet imzalayıp verdim, miktarı belirsizdi, çünkü sanık ...veya .."da yetkililer tarafından senedin doldurulacağını söylemişti"" şeklindeki ifadesinin, katılan ... vekilinin, ... Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 10.11.2008 havale tarihli senedin iptali konulu dilekçesi ile örtüştüğü ve bu dilekçeler ile sanığın dosya kapsamındaki senedin sanık tarafından fark ettirilmeksizin imzalattırıldığı şeklindeki beyanlar arasında çelişkilerin bulunduğu, katılanın 13.10.2008 tarihli savcılık ifadesinde "" bu evrakları imzaladığım sırada şüpheli ile ben yalnızdım, buna ilişkin tanığım bulunmamaktadır"" şeklindeki beyanı ile yargılama

aşamasında belgeleri imzalarken sanıkla katılanın yanında bulunduğunu söyleyen tanık ifadeleri arasında çelişkilerin bulunduğu, bu haliyle sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/09/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.