3. Hukuk Dairesi 2020/7534 E. , 2021/9051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... tarafından 26690426 sayılı yazı ile SGK Başmüfettişi Doğan Özkan tarafından düzenlenen 01/06/2015 tarihli ve 120137/01/SR/01 sayılı soruşturma raporu dayanak gösterilerek sahte reçete bedellerinin ve kamu zararlarının tahsiline ilişkin cezai işlem uygulandığını, reçetenin düzenlenmesi, oluşturulması, denetlenmesi ve ödemesinde herhangi bir rolü bulunmadığını, hukuka aykırı bir durum olmadığını, kasıtlı bir eylem gerçekleştirmediğini, sahte reçete düzenleme fiilinin eczacı tarafından işlenmesinin hukuken imkansız olduğunu belirterek davalı kurum tarafından gönderilen bila tarih 26690426 sayılı ve sahte reçete bedellerinin tahsili konulu yazı ile talep edilen geri ödeme miktarına ilişkin olarak herhangi bir borçlarının olmadığının tespitine, geri ödeme yazısına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 26690426 sayılı ve sahte reçete bedellerinin tahsili hakkında konulu yazı ile talep edilen 53.005,00 TL cezai şart kadar davacının borcunun olmadığının tespitine ve bu işlemin iptaline, karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Uyuşmazlık, sahte reçete düzenlenmesi nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar
hukuk mahkemesini bağlar. Somut olayda, her ne kadar mahkemece, bilirkişi heyetinin hazırlamış olduğu rapor, denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davaya konu işlemler nedeniyle davacı eczacı hakkında kamu kurum ve kuruluşların zararına dolandırıcılık suçlarından soruşturma yürütüldüğü, yetkisizlik kararı üzerine soruşturmanın yetkili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ve dosyanın Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/9462 soruşturma numarasıyla derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı eczacının, kurumu zarara uğratmak kastıyla hareket edip etmediği, bir başka ifadeyle davacı hakkında uygulanan cezai şartın unsurlarının oluşup oluşmadığı ceza davası sonucunda belli olacaktır. Hal böyle olunca, ceza soruşturmasının sonucunun HMK’nın 165. maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanun"nun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.