Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5030
Karar No: 2021/1734
Karar Tarihi: 09.02.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Bozulmuş gıda ticareti yapmak - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/5030 Esas 2021/1734 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bozulmuş gıda ticareti yapmak suçundan bir sanık beraat etmiş, diğer sanıklar ise hükümlü bulunmuşlardır. Gümrük İdaresi vekili bazı hükümlere ve beraat kararına karşı temyiz talebinde bulunmuştur. Hukuk kuralları ve suç tarihi açısından yapılan değerlendirmeler sonucunda mahkeme kararı bozulmuştur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 231/12. maddesi gereği hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararları itiraza tabi olmadığı ve temyizi mümkün olmadığından, bu konuda bir karar verilmesine gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Yasadaki bazı değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihe dikkat çekilerek, suç tarihi ve işlenen suçun niteliğine göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri 5607 sayılı Kanun'un 3/22, TCK'nun 7 ve CMK'nun 251. maddeleridir.
7. Ceza Dairesi         2020/5030 E.  ,  2021/1734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet, Bozulmuş gıda ticareti yapmak
    HÜKÜM : 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan; sanık ... hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, Bozulmuş gıda ticareti yapmak suçundan; sanık ... hakkında beraat, sanıklar ... ve ... hakkında hükümlülük, HAGB, müsadere, nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Sanıklar ..., ... hakkında bozulmuş gıda ticareti yapmak suçundan kurulan hükümlere yönelik katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 231/12. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, merciince gereğinin yapılması için dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
    II) Sanık ... hakkında bozulmuş gıda ticareti yapmak suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük Gümrük İdaresi’ nin davaya katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olup, hükmü temyize hak vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    III) Sanık ... hakkında kaçakçılık suçundan verilen beraat kararına ve nakil araçlarının iadesine yönelik katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    IV) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik ve sanıklar ... ve ...‘ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    1. 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 20.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin 19.09.2012 olduğu,
    a-Sanık ...’in
    Dairemizce 16.06.2020 tarihinde bozma kararı verilen 2016/8967 Esas sırasında kayıtlı olan Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/598 Esas, 2014/385 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 25.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 16.06.2012 olduğu,
    Dairemizce 16.06.2020 tarihinde bozma kararı verilen 2019/4180 Esas sırasında kayıtlı olan Uludere Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/175 Esas, 2015/237 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 13.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 17.05.2012 olduğu,
    b- SanıkCemil Kaya"nın;
    Dairemizce 25.02.2020 tarihinde bozma kararı verilen 2016/11545 Esas sırasında kayıtlı olan Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/58 Esas, 2014/31 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 05.09.2012, iddianame düzenleme tarihinin 11.02.2013 olduğu,
    Sanığın yargılamasının devam ettiği Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/324 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 31.07.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 03.10.2012 olduğu,
    Sanıkların anılan dosyalardaki eylemlerinin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından sanıklara ait dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, katılan Gümrük İdaresi vekilinin ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi